Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
yitirebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yitirebilmek işi


yitirebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yitirme ihtimali veya imkânı bulunmak


yitirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yitirilmek işi


yitirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yitirme işi yapılmak


yitiriş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yitirme işi

Örnek:

1. Ama sezgi dünyamın büsbütün de yitirişlere yol açmadığını biliyorum.

1. Ama sezgi dünyamın büsbütün de yitirişlere yol açmadığını biliyorum.


yitiriverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yitirivermek işi


yitirivermek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Aniden yitirmek

Örnek:

1. Zemin bu kadar koyu bir kırmızıya dönüşünce, bir an için de olsa, belirginliğini yitiriverdi sivilceleri.

1. Zemin bu kadar koyu bir kırmızıya dönüşünce, bir an için de olsa, belirginliğini yitiriverdi sivilceleri.


Telaffuz : yitiri'vermek

yitirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yitirmek işi

Örnek:

1. Şiirle savaşlarda insanı en üzen taraf, ele geçirdiğimizi sandığımız kesimlerin çok geçmeden elimizden çıkıvermesi, değerini yitirmesidir.

1. Şiirle savaşlarda insanı en üzen taraf, ele geçirdiğimizi sandığımız kesimlerin çok geçmeden elimizden çıkıvermesi, değerini yitirmesidir.


yitirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ne olduğunu, nerede bulunduğunu bilememek, kaybetmek

Örnek:

1. Kalemimi yitirdim.

1. Kalemimi yitirdim.

2. Bazı nitelik veya özelliklerin yok olması durumuna uğramak, kaybetmek

3. Yakın birini ölüm sonucu kaybetmek

4. Yanlış yola girmek, kaybolmak

Örnek:

1. Ormanda yolunu yitirenler, yollarını yine şaşırmamak için nereden yürümeye başlamışlarsa oraya dönerler.

1. Ormanda yolunu yitirenler, yollarını yine şaşırmamak için nereden yürümeye başlamışlarsa oraya dönerler.


yitirtme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yitirtmek işi


yitirtmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yitirmesine neden olmak

Örnek:

1. İçtensizlik, insanları kırımlara, cinayetlere, haksızlıklara sürüklemiş, onların gerçeğe olan saygılarını yitirtmiştir.

1. İçtensizlik, insanları kırımlara, cinayetlere, haksızlıklara sürüklemiş, onların gerçeğe olan saygılarını yitirtmiştir.


yitiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yitmek işi

Örnek:

1. Saygınlığımın yitişinin son ağırlığını omuzlarımda duyarak başladım o güne.

1. Saygınlığımın yitişinin son ağırlığını omuzlarımda duyarak başladım o güne.


yitme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yitmek işi


yitmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yok olmak, ortadan kalkmak, kaybolmak

2. Görünmez olmak

3. Sahip olunan bir şey elden çıkmak


yiv

İlgili Kelimeler:

yivaçar

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir yüzeyin üzerinde çizgi biçiminde olan, sarmal girinti veya çıkıntı

2. Bir dişli çarkta veya bir vidada iki diş arasında kalan çukur bölüm

3. Bir sütun gövdesinin veya bir vazo karnının çevresine eşit aralıklarla paralel veya sarmal olarak uzunlamasına açılan oyuk

4. Ek çizgisi

Örnek:

1. Kafatasının yivleri.

1. Kafatasının yivleri.

5. Saçta ayırma yeri


Yıva
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri


Özel: Evet

yivaçar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Metal çubuk ve borulara diş açan alet, pafta


Telaffuz : yi'vaçar

yıvış yıvış
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Laubali bir biçimde


yıvışık
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Islak, kaygan, yapışkan

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yılışık


yıvışıklık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yıvışık olma durumu


yıvışma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yıvışmak işi veya durumu


yıvışmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Cıvık bir duruma gelmek, cıvıklaşmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Teklifsiz ve laubali olmak

Örnek:

1. Devlet adamı saygın kişiliğini böyle gösterir yoksa sırıtıp yıvışıp dedikodu dergilerinin flaşlarına poz vererek değil.

1. Devlet adamı saygın kişiliğini böyle gösterir yoksa sırıtıp yıvışıp dedikodu dergilerinin flaşlarına poz vererek değil.


yivleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yivlemek işi


yivlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Dikerek eklemek

2. Köpek koklayarak izlemek

3. Bileyerek keskinleştirmek, sivriltmek

4. Düz bir nesnede oyarak yarık çukur açmak


yivli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yivi olan, üzerine yiv açılmış olan