Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
yırtılmış
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yırtık duruma gelmiş

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yırtık, utanmaz


yırtılmışlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yırtılmış olma durumu

Örnek:

1. Genç olmasına karşın belli bir pişkinliği, yırtılmışlığı, rutini vardı.

1. Genç olmasına karşın belli bir pişkinliği, yırtılmışlığı, rutini vardı.


yırtım
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Basma kumaş vb. dokuma


yırtımcı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Manifaturacı


yırtımcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yırtımcının işi


yırtınış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yırtınma işi


yırtınma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yırtınmak işi


yırtınmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Parçalanırcasına bağırmak

Örnek:

1. Ağlıyor, yırtınıyor, dövünüyor fakat adamakıllı yuvarlanmaya başladığım hissini veren bu hâlden silkinemiyorum.

1. Ağlıyor, yırtınıyor, dövünüyor fakat adamakıllı yuvarlanmaya başladığım hissini veren bu hâlden silkinemiyorum.

2. Bir konuda kendini yoracak kadar çok uğraşmak

Örnek:

1. Aylardan beri yırtınıp durdum bu görüşmeyi ayarlayabilmek için.

1. Aylardan beri yırtınıp durdum bu görüşmeyi ayarlayabilmek için.


yırtış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yırtma işi


yırtlak
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Göz kuyruğu yırtılmış gibi açık duran (göz)


yırtma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yırtmak işi

Örnek:

1. Gözleriyle sokakların karanlıklarını yırtmaya uğraşarak sinirli bir telaş içinde çırpınıyordu.

1. Gözleriyle sokakların karanlıklarını yırtmaya uğraşarak sinirli bir telaş içinde çırpınıyordu.


yırtmaç
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çoğunlukla etek, paça veya kol yeninde, dikilmemiş uzunca açıklık


yırtmaçlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yırtmacı olan


yırtmaçsız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yırtmacı olmayan


yırtmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kâğıt, kumaş gibi bükülüp katlanan şeyleri parçalamak

Örnek:

1. Artık küstahlığın perdelerini yırtmasam da camlarını çatlatabilirim.

1. Artık küstahlığın perdelerini yırtmasam da camlarını çatlatabilirim.

2. Vücudu kanatacak kadar derin çizmek

Örnek:

1. Kedi çocuğun elini yırttı.

1. Kedi çocuğun elini yırttı.

3. Yok etmek, bastırmak

4. Sağrısını mahmuzla yaralayarak binek hayvanını alıştırmak

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Zorlamak

Örnek:

1. Gırtlağımı yırtarcasına haykırırken odaya efendim pürtelaş girdi.

1. Gırtlağımı yırtarcasına haykırırken odaya efendim pürtelaş girdi.

6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir işi yapmaktan kurtulmak

7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Köşeyi dönmek


yırttırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yırttırmak işi


yırttırmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Yırtma işini yaptırmak


yısa
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Birçok kişinin birlikte yaptığı işte birbirlerine gayret vermek için söylenen bir söz


Lisan : İtalyanca issa

Telaffuz : yı'sa

yısa beraber!
Anlamı:

1. hep birlikte


yısa etmek
Anlamı:

1. çekmek


Ön Takı : (halatı)

yısa yısa
Anlamı:

1. zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , Olsun olsun, en çok

Örnek:

1. Yısa yısa beş ton gelsin.

1. Yısa yısa beş ton gelsin.


yitik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kayıp olan şey

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kaybedilmiş, yitirilmiş

Örnek:

1. Şikâyet etmeden yükünü çektiği yitik bir yaşamı olmalıydı.

1. Şikâyet etmeden yükünü çektiği yitik bir yaşamı olmalıydı.


yitiklik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yitik olma durumu


yitim

İlgili Kelimeler:

ağırlık yitimi, ağrı yitimi, beceri yitimi, bellek yitimi, benlik yitimi, duyu yitimi, hafıza yitimi, irade yitimi, istenç yitimi, okuma yitimi, ses yitimi, söz yitimi, yazma yitimi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kayıp

Örnek:

1. Onun ölümü büyük bir yitimdir.

1. Onun ölümü büyük bir yitimdir.


yitip gitmek
Anlamı:

1. görünmez olmak, ortadan kalkmak