Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
yeme içme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Türlü yiyecek ve içeceklerle beslenme


yemeden içmeden
Anlamı:

1. vakit geçirmeden, hemen

Örnek:

1. Yemeden içmeden gitmiş, benim söylediklerimi yetiştirmiş.

1. Yemeden içmeden gitmiş, benim söylediklerimi yetiştirmiş.


yemeden içmeden kesilmek
Anlamı:

1. bir üzüntü veya heyecan sebebiyle yiyemez, içemez duruma gelmek, iştahı kesilmek


yemek fiil

İlgili Kelimeler:

mirasyedi, otyiyenler, balyemez, etyemez, hüryemez, varyemez, karıncayiyen

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ağızda çiğneyerek yutmak

Örnek:

1. Adam o kadar çabuk yiyor ki hizmetçi ekmek yetiştiremiyor.

1. Adam o kadar çabuk yiyor ki hizmetçi ekmek yetiştiremiyor.

2. Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek

Örnek:

1. Neclâ onun böyle kendinden geçercesine çalıştığını gördükçe üzüntüden tırnaklarını yiyor.

1. Neclâ onun böyle kendinden geçercesine çalıştığını gördükçe üzüntüden tırnaklarını yiyor.

3. Isırmak

Örnek:

1. Sivrisinekler çocuğun kollarını yemiş.

1. Sivrisinekler çocuğun kollarını yemiş.

4. Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak

5. Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak

Örnek:

1. Kendini topladı ama fena yerinden gagayı yedi sanırım...

1. Kendini topladı ama fena yerinden gagayı yedi sanırım...

6. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek

Örnek:

1. Haram yemek. Rüşvet yemek.

1. Haram yemek. Rüşvet yemek.

7. Harcamak, tüketmek, bitirmek

Örnek:

1. Mirası sen yedin, zahmeti ben çekiyorum diye latife ediyordu.

1. Mirası sen yedin, zahmeti ben çekiyorum diye latife ediyordu.

8. Yasal yoldan cezalandırılmak

9. Birine alacağını vermemek, ödememek

Örnek:

1. Bu adam benim yüz bin liramı yedi.

1. Bu adam benim yüz bin liramı yedi.

10. Başkasının parasını harcamak

Örnek:

1. Dalkavuklar çok parasını yemişler.

1. Dalkavuklar çok parasını yemişler.

11. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Harcanmak, kullanılmak, sarf edilmek

Örnek:

1. Yapımına başlanan bu yapı günde 5 ton çimento yiyor.

1. Yapımına başlanan bu yapı günde 5 ton çimento yiyor.

12. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sürekli üzmek, tedirgin etmek

Örnek:

1. Bu dert beni yiyor.

1. Bu dert beni yiyor.

13. argo , argo , argo , argo , Gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek

14. argo , argo , argo , argo , Kandırmak

Örnek:

1. Bizi yemek, sana mı kaldı.

1. Bizi yemek, sana mı kaldı.


yemek

İlgili Kelimeler:

yemekaltı, yemek borusu, yemek dolabı, yemek duası, yemekhane, yemek hizmeti, yemek listesi, yemek masası, yemek odası, yemek salonu, yemek tablası, yemek takımı, alaminüt yemek, ana yemek, başyemek, hazır yemek, seçmeli yemek, seçmesiz yemek, sulu yemek, ev yemeği, güveyi yemeği, iftar yemeği, kuşluk yemeği, orospu yemeği, öğle yemeği, ölü yemeği, sahur yemeği, tencere yemeği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yemek yeme, karın doyurma işi

Örnek:

1. Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni.

1. Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni.

2. Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam, ekmek

Örnek:

1. Yemekten sonra lokantalı vagondan birer de kahve getirttiler.

1. Yemekten sonra lokantalı vagondan birer de kahve getirttiler.

3. Günün belli saatlerinde yenilen besin

4. Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama

Örnek:

1. Pek protokolcü olduğu için yemek sessiz geçiyordu.

1. Pek protokolcü olduğu için yemek sessiz geçiyordu.


yemek borusu
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Besinleri ağızdan mideye ulaştıran, kasla çevrili, içi mukoza ile kaplı kanal

2. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Yemek vaktini bildirmek için çalınan boru


yemek çıkarmak
Anlamı:

1. ağırlamak için yemek sunmak


yemek dolabı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yemeğin saklandığı dolap


yemek duası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yemek yedikten sonra Allah'a şükretmek için edilen dua


yemek hizmeti
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kuruluş tarafından yemeğin hazırlanması ve dağıtılması işi


yemek listesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yemek yenilecek yerlerde mevcut yemekleri gösteren liste, menü


yemek masası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzerinde yemek yemek amacıyla kullanılan masa


yemek odası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yemek yenilen oda, yemek salonu, salamanje


yemek salonu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yemek odası

Örnek:

1. Apartman kapısından içeriye girince küçük bir yemek salonu göze çarpıyordu.

1. Apartman kapısından içeriye girince küçük bir yemek salonu göze çarpıyordu.


yemek seçmek
Anlamı:

1. bazı yemekleri sevmemek


yemek tablası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Büyük konaklarda yemekleri taşımaya yarayan büyük tahta tepsi


yemek takımı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sofrada yeme ve içme için kullanılan tabak, bardak, tuzluk vb.nden oluşan takım, servis takımı


yemek vermek
Anlamı:

1. konukları yemeğe çağırmak


yemek yemek
Anlamı:

1. karın doyurmak

Örnek:

1. Yemek yerken içtiğim iki şişe su, bir ter seli hâlinde ensemden boynuma doğru akıyordu.

1. Yemek yerken içtiğim iki şişe su, bir ter seli hâlinde ensemden boynuma doğru akıyordu.


yemekaltı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yemekten önce sofraya getirilen soğuk yiyecekler, ordövr


Telaffuz : yeme'kaltı

yemekçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çalışanları, üyeleri, öğrencileri, işçileri çok olan kuruluşlara yemek yapıp satan kimse

2. Yemek yemeyi çok seven kimse


yemekçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yemekçinin yaptığı iş

2. Yemekçi olma durumu


yemekhane
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Okul, fabrika vb. kuruluşlarda yemek yenilen büyük salon


Lisan : Türkçe yemek + Farsça ḫāne

Telaffuz : yemekha:ne

yemekli

İlgili Kelimeler:

yemekli vagon

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yemek de yenilen

Örnek:

1. Yemekli nişan.

1. Yemekli nişan.

2. Yemek de verilen

Örnek:

1. Yemekli parti.

1. Yemekli parti.


yemekli vagon
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Trenlerde yolculara yemek servisi yapılan vagon