yemekaltı, yemek borusu, yemek dolabı, yemek duası, yemekhane, yemek hizmeti, yemek listesi, yemek masası, yemek odası, yemek salonu, yemek tablası, yemek takımı, alaminüt yemek, ana yemek, başyemek, hazır yemek, seçmeli yemek, seçmesiz yemek, sulu yemek, ev yemeği, güveyi yemeği, iftar yemeği, kuşluk yemeği, orospu yemeği, öğle yemeği, ölü yemeği, sahur yemeği, tencere yemeği
1. isim , isim , isim , isim , Yemek yeme, karın doyurma işi
1. Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni.
1. Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni.
2. Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam, ekmek
1. Yemekten sonra lokantalı vagondan birer de kahve getirttiler.
1. Yemekten sonra lokantalı vagondan birer de kahve getirttiler.
3. Günün belli saatlerinde yenilen besin
4. Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama
1. Pek protokolcü olduğu için yemek sessiz geçiyordu.
1. Pek protokolcü olduğu için yemek sessiz geçiyordu.