Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
yeleklenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Kanatlanmak, kanat açmak


yelelenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yelelenmek işi


yelelenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Saç hafif hafif dalgalanmak

Örnek:

1. Atatürk'ün normal zamanlarda insana okşamak arzusunu veren ipek gibi saçları birdenbire yelelenirdi.

1. Atatürk'ün normal zamanlarda insana okşamak arzusunu veren ipek gibi saçları birdenbire yelelenirdi.


yeleli

İlgili Kelimeler:

yeleli kurt

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yelesi olan (hayvan)


yeleli kurt
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Sırtlan


yeleme
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Havai


yelengeç
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Kabuğu kendi kendine çatlayıp soyulan (ağaç)


yelin
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , İnek, manda, koyun vb. hayvanlarda memenin süt toplanan bölümü


yelken

İlgili Kelimeler:

yelken balığı, yelken bezi, yelken gemisi, yelken gönderi, yelken iğnesi, yelkenkanat, yelken kulak, yelken yarışı, gabya yelkeni, Latin yelkeni

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Rüzgâr gücünden yararlanarak geniş bir yüzey oluşturacak biçimde yan yana dikilen ve teknenin direğine uygun bir biçimde takılarak onu hareket ettiren kumaş veya şeritlerin tümü

Örnek:

1. Rıhtıma kurumak üzere yelkenler serilmişti.

1. Rıhtıma kurumak üzere yelkenler serilmişti.

2. Yelkenli

Örnek:

1. Yelken yarışları.

1. Yelken yarışları.


yelken açmak
Anlamı:

1. yola çıkmak için hareket etmek

Örnek:

1. Kayıkçı yelkeni açmak için ilkin direği yerine oturtmalıdır.

1. Kayıkçı yelkeni açmak için ilkin direği yerine oturtmalıdır.


yelken balığı
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Pasifik Okyanusu'nun sıcak bölgelerinde yaşayan, birinci sırt yüzgeci yelkeni andıran bir balık (Poecilia sphenops)


yelken basmak
Anlamı:

1. yola çıkmak, hareket etmek


yelken bezi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yelken yapmaya yarar kalın bez


yelken dikmek
Anlamı:

1. tekneye yelken takmak


yelken gemisi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Rüzgârın şişirdiği yelkenlerin yardımıyla yol alan gemi


yelken gönderi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yelkenlerin çekildiği direk


yelken iğnesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yelkenleri birbirine tutturmaya yarayan alet


yelken kulak
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yelken kulaklı


yelken kulaklı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dış kulağı iri ve geniş olan, yelken kulak

Örnek:

1. Bir kenarda yelken kulaklı bir stajyer, ajans bültenlerinden özet çıkarmaya çalışıyor.

1. Bir kenarda yelken kulaklı bir stajyer, ajans bültenlerinden özet çıkarmaya çalışıyor.


yelken yarışı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yelkenli tekneler arasında yapılan yarışma


yelkenci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yelken diken kimse

2. Yelken sporuyla uğraşan kimse

3. Yelkenleri açma, indirme, toplama vb. işlerde çalışan gemici


yelkencilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Teknelerle yapılan gezi, spor ve yarışmalar


yelkenkanat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sert bir iskeleti olan, hava akımlarına dayanıklı, motorlu veya motorsuz tek kişilik uçuş aracı


Telaffuz : yelke'nkanat

yelkenleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yelkenlemek işi


yelkenlemek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , Yelken açıp yola çıkmak

2. Kaçıp gitmek

3. İnsan, akli dengesini az veya çok yitirmek