92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Kanatlanmak, kanat açmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Saç hafif hafif dalgalanmak
1. Atatürk'ün normal zamanlarda insana okşamak arzusunu veren ipek gibi saçları birdenbire yelelenirdi.
1. Atatürk'ün normal zamanlarda insana okşamak arzusunu veren ipek gibi saçları birdenbire yelelenirdi.
yeleli kurt
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yelesi olan (hayvan)
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Sırtlan
1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Havai
1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Kabuğu kendi kendine çatlayıp soyulan (ağaç)
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , İnek, manda, koyun vb. hayvanlarda memenin süt toplanan bölümü
yelken balığı, yelken bezi, yelken gemisi, yelken gönderi, yelken iğnesi, yelkenkanat, yelken kulak, yelken yarışı, gabya yelkeni, Latin yelkeni
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Rüzgâr gücünden yararlanarak geniş bir yüzey oluşturacak biçimde yan yana dikilen ve teknenin direğine uygun bir biçimde takılarak onu hareket ettiren kumaş veya şeritlerin tümü
1. Rıhtıma kurumak üzere yelkenler serilmişti.
1. Rıhtıma kurumak üzere yelkenler serilmişti.
2. Yelkenli
1. Yelken yarışları.
1. Yelken yarışları.
1. yola çıkmak için hareket etmek
1. Kayıkçı yelkeni açmak için ilkin direği yerine oturtmalıdır.
1. Kayıkçı yelkeni açmak için ilkin direği yerine oturtmalıdır.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Pasifik Okyanusu'nun sıcak bölgelerinde yaşayan, birinci sırt yüzgeci yelkeni andıran bir balık (Poecilia sphenops)
1. isim , isim , isim , isim , Rüzgârın şişirdiği yelkenlerin yardımıyla yol alan gemi
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dış kulağı iri ve geniş olan, yelken kulak
1. Bir kenarda yelken kulaklı bir stajyer, ajans bültenlerinden özet çıkarmaya çalışıyor.
1. Bir kenarda yelken kulaklı bir stajyer, ajans bültenlerinden özet çıkarmaya çalışıyor.
1. isim , isim , isim , isim , Yelken diken kimse
2. Yelken sporuyla uğraşan kimse
3. Yelkenleri açma, indirme, toplama vb. işlerde çalışan gemici
1. isim , isim , isim , isim , Sert bir iskeleti olan, hava akımlarına dayanıklı, motorlu veya motorsuz tek kişilik uçuş aracı
Telaffuz : yelke'nkanat
1. nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , Yelken açıp yola çıkmak
2. Kaçıp gitmek
3. İnsan, akli dengesini az veya çok yitirmek