92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Halk edebiyatında yedeklerle yazılan manzume
yedialtmışbeşlik, yedi bela, yedi canlı, yedi cet, yedi düvel, yedi göbek, yedi gömlek uzak, Yedikardeş, yedi kat el, Yedikızkardeş, yedi mahalle, yediveren, yediden yetmişe
1. isim , isim , isim , isim , Altıdan sonra gelen sayının adı
2. Bu sayıyı gösteren 7 ve VII rakamlarının adı
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Altıdan bir artık
1. Yedi kalem.
1. Yedi kalem.
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Çok şirret, geçimsiz, küstah kimse
1. Adamın yedi bela gibi ortalığı kırıp geçirmesinden perişan oluyorlar.
1. Adamın yedi bela gibi ortalığı kırıp geçirmesinden perişan oluyorlar.
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Sonucu ölüm olabilecek birçok olaydan sağ çıkan (kimse veya hayvan)
1. isim , isim , isim , isim , Bütün devletler
1. Birinci Dünya Savaşı'nda yedi düvel karşımıza çıkmıştı.
1. Birinci Dünya Savaşı'nda yedi düvel karşımıza çıkmıştı.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Herkes, bütün dünya
1. Böyle bir iftirayı yedi düvel bir olsa, yedi hafta tetkik eylese, künhüne eremez.
1. Böyle bir iftirayı yedi düvel bir olsa, yedi hafta tetkik eylese, künhüne eremez.
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Bir soyun bilinen en büyüğü
2. Bütün soy sop, yedi cet
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Soyca veya yakınlık bakımından bir hayli uzak
1. Ben onun yedi gömlek uzak adamlarından biriyim.
1. Ben onun yedi gömlek uzak adamlarından biriyim.
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Çok yabancı
1. Köyün dışında yedi kat el gibi yaşıyor, herkese hakaretle bakıyor, pazara indiği zaman kendine verilen selamı bile almıyordu.
1. Köyün dışında yedi kat el gibi yaşıyor, herkese hakaretle bakıyor, pazara indiği zaman kendine verilen selamı bile almıyordu.
1. çok güçlü olarak yere çakılmak
2. fazlasıyla utanmak, mahcup olmak
1. zamir , zamir , mecaz , mecaz , zamir , zamir , mecaz , mecaz , Herkes
1. Yedi mahalle duydu.
1. Yedi mahalle duydu.
2. Bütün çevre
3. Çok uzak yer
1. köpeği yedi mahalle öteye bıraktım, kokudan evi yine bulmuş.
1. köpeği yedi mahalle öteye bıraktım, kokudan evi yine bulmuş.
1. isim , isim , isim , isim , Namlusu 7,65 milimetre çapında olan bir tabanca türü
Telaffuz : yedi'altmışbeşlik
1. zamir , zamir , mecaz , mecaz , zamir , zamir , mecaz , mecaz , Herkes
1. O sabah yediden yetmişe bütün obayı aldılar götürdüler kasabaya, bastılar içeri.
1. O sabah yediden yetmişe bütün obayı aldılar götürdüler kasabaya, bastılar içeri.
1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Birden çok kişi arasında hukuki durumu çekişmeli olan bir malın, çekişme sonuçlanıncaya kadar emanet olarak bırakıldığı kimse
Lisan : Arapça yed + emīn
Telaffuz : ye'diemi:ni
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Yedi kenarlı çokgen
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu biçimde olan
Telaffuz : yedi'gen
1. `yaptığı yersiz, uygunsuz işe bakın` anlamında kullanılan bir söz
1. Yediği naneye bak! Hanımın kocası uyanmasın diye gelip beni uyandırıyor.
1. Yediği naneye bak! Hanımın kocası uyanmasın diye gelip beni uyandırıyor.
1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Büyükayı
Özel: Evet
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Büyükayı'yı oluşturan yedi yıldız
Özel: Evet
1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Ülker
Özel: Evet