92406 kayıt bulundu.
başyazmanlık, genel yazmanlık
1. isim , isim , isim , isim , Yazmanın görevi, kitabet
2. Yazmanın makamı, kâtiplik, sekreterlik
1. gösterilen saygının kişiliğe değil, giyim kuşam düzgünlüğüne olduğunu belirtmek için kullanılan bir söz
1. bağlayarak ardından çekip götürmek
1. Sonra otomobili yedeğe takıp götürdüler.
1. Sonra otomobili yedeğe takıp götürdüler.
2. destek verip yanında yürümek, yürümesine ve hareketine yardımcı olmak
1. Bunlardan yürümeye mecali olmayan bazılarını erkekler iki taraflarından kollarına girmek suretiyle yedeğe almışlar.
1. Bunlardan yürümeye mecali olmayan bazılarını erkekler iki taraflarından kollarına girmek suretiyle yedeğe almışlar.
yedek akçe, yedek asker, yedek besinler, yedek lastik, yedek oyuncu, yedek parça, yedek subay, yedek teker
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gereğinde kullanılmak için elde bulundurulan, asıl karşıtı
2. Gereğinde kullanılmak için fazladan bulundurulan, ayrılmış olan
1. Demir çekme kapının yedek anahtarını ona armağan edip usulca cebine soktu.
1. Demir çekme kapının yedek anahtarını ona armağan edip usulca cebine soktu.
3. isim , isim , isim , isim , Yularından çekilerek götürülen boş binek hayvanı
4. isim , isim , isim , isim , Hayvanı yedeğe alan ip, yular
5. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Redif
1. isim , isim , isim , isim , İleride doğacak gereksinim ve zararları karşılamak için kârdan ayrılan para, ihtiyat akçesi
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Askerliğinin bitiminden çağ dışı oluncaya kadar geçen süre içinde bulununan görev
1. isim , isim , isim , isim , Organizmanın sindirdikten sonra kullanmayıp depo ettiği karbonhidrat, yağ, protein vb. maddeler
1. isim , isim , isim , isim , Otomobillerde gerektiğinde kullanılmak üzere genellikle bagajda bulundurulan janta takılı lastik, yedek teker, stepne
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Oyunculardan birinin herhangi bir sebeple takımdan çıkması gerektiğinde onun yerine oynayacak oyuncu, yardımcı oyuncu
1. isim , isim , isim , isim , Bir makinenin işlemez duruma gelen bölümünün yerine konacak yeni parça
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Askerliği meslek olarak seçmediği hâlde, yurt ödevi için kanunlara göre belli bir süre orduda subay olarak çalışan kimse
1. Harbiye Mektebinde ilk talim gören yedek subaylar arasında idim.
1. Harbiye Mektebinde ilk talim gören yedek subaylar arasında idim.
1. isim , isim , isim , isim , Yedek subay olma durumu
2. Yedek subayın rütbesi
3. Yedek subayın görevi
1. isim , isim , isim , isim , Bir hayvanı yedeğe alan kimse
2. Akıntıya karşı kayığı iple karaya çeken kimse, kolancı
1. Sandalların geçmesini bekleyen bir yedekçi onlara bir ip atar ve ucunu omzuna alıp yürüyerek kayıkları çekerdi.
1. Sandalların geçmesini bekleyen bir yedekçi onlara bir ip atar ve ucunu omzuna alıp yürüyerek kayıkları çekerdi.
3. müzik , müzik , müzik , müzik , Türkü söyleyene eşlik eden kimse
1. Türküler iki kişiyle söylendiğinde esas sese katılana yedekçi deniyor.
1. Türküler iki kişiyle söylendiğinde esas sese katılana yedekçi deniyor.
1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyin yedeğini sağlamak
2. Yedekte çekmek, yedeğe almak
1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Karşılıklı olarak yedeklik etmek