92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Sıracagillerden, mavi ve beyaz renkte çiçekler açan, kokulu, acı, kaynatılıp suyu ilaç olarak içilen bir bitki, yavşan (Artemisia)
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Bir tür kene
1. -e , -e , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -e , -e , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Nişanlamak
1. Kızını bir subaya yavukladı.
1. Kızını bir subaya yavukladı.
1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Biriyle nişanlanmak
1. Dayısının oğluna yavuklanmış.
1. Dayısının oğluna yavuklanmış.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Sözlü
1. Köylerine dönmekte olan iki er, yavukluları için birer maşa aldılar.
1. Köylerine dönmekte olan iki er, yavukluları için birer maşa aldılar.
2. Sevgili
1. Ancak seven yürek bu, yavukludan uzak kalmaya dayanır mı?
1. Ancak seven yürek bu, yavukludan uzak kalmaya dayanır mı?
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Güçlü, çetin
2. İyi, gürbüz, güzel
3. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Kötü, fena
1. biri, suçunu zarar verdiği kimseye yüklediğinde söylenen bir söz
1. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır sözüne uygun olarak açtı ağzını, yumdu gözünü.
1. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır sözüne uygun olarak açtı ağzını, yumdu gözünü.
1. isim , isim , isim , isim , Gaziantep iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : yavu'zeli
1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Yavuz gibi olmak, yavuz durumuna gelmek
2. Sertleşmek, çetinleşmek, kabadayılaşmak
1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Yavuz duruma gelmek
2. Sertleşmek, kabadayılaşmak
yay ayraç, yayçizer, yay kabzası, yay kolu, halka yay, elektrik yayı, gece yayı, gün yayı, keman yayı, refleks yayı
1. isim , isim , isim , isim , Ok atmaya yarayan, iki ucu arasına kiriş gerilmiş, eğri ağaç veya metal çubuk
1. Sadağını ve yayını kepenek altında dikkatlice tutuyordu.
1. Sadağını ve yayını kepenek altında dikkatlice tutuyordu.
2. Farklı amaçlarla çeşitli biçimlerde yapılan esnek parça
1. Araba yayı. Kilidin yayı. Kanepenin yayı.
1. Araba yayı. Kilidin yayı. Kanepenin yayı.
3. Zemberek
4. Hallacın pamuk veya yünü atmak için tokmak yardımıyla kullandığı araç
1. Karınları hallaç yayından kopup fırlamış gibi beyaz.
1. Karınları hallaç yayından kopup fırlamış gibi beyaz.
5. matematik , matematik , matematik , matematik , Bir çember üzerindeki iki nokta ile bu nokta arasındaki çember parçası
6. matematik , matematik , matematik , matematik , Bir eğriden alınan parça
7. müzik , müzik , müzik , müzik , Keman, viyolonsel vb. çalgılarda sürterek titreşim yoluyla ses çıkarmaya yarayan parça
1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Zodyak üzerinde Akrep ile Oğlak arasında bulunan takımyıldızın adı
Özel: Evet
1. isim , isim , isim , isim , Cümle içinde geçen bir sözü metin dışı tutmak için o sözün başına ve sonuna getirilen noktalama işaretinin adı, parantez, mutariza `( )`
1. eğri
1. Ama işe yaramadı, yay gibi kaşlar birbirlerine yaklaşır gibi oldular.
1. Ama işe yaramadı, yay gibi kaşlar birbirlerine yaklaşır gibi oldular.
2. çok gergin
1. isim , isim , isim , isim , Ok yaylarının elle tutulan, şişkince olan orta kısmı
yaya çivisi, yaya geçidi, yaya kaldırımı, yaya köprüsü, yaya yolu
1. isim , isim , isim , isim , Yürüyerek giden kimse
1. Halk arabalarla, kayıklarla, yaya olarak oralara kadar geliyor ve bu ağaçların altına dağılıyordu.
1. Halk arabalarla, kayıklarla, yaya olarak oralara kadar geliyor ve bu ağaçların altına dağılıyordu.
2. Benzerlerine ayak uydurup ilerleyememiş, gelişememiş kimse
1. Spor işlerinde yayayımdır. Hele futbol gibi sporlarla uğraşmadım.
1. Spor işlerinde yayayımdır. Hele futbol gibi sporlarla uğraşmadım.
3. tarih , tarih , tarih , tarih , Osmanlılarda Yeniçeri Ocağından önceki dönemlerde Türklerden kurulan asker teşkilatı ve askeri
4. zarf , zarf , zarf , zarf , Yayan
1. Galiba sen köprüyü bizim gibi yaya geçmiyorsun.
1. Galiba sen köprüyü bizim gibi yaya geçmiyorsun.
1. yarışma söz konusu olan durumlarda geride bırakmak
1. Özellikle süper devletler, kendi çıkarları için kendilerine muhtaç dostları bir çırpıda yaya bırakıverirler.
1. Özellikle süper devletler, kendi çıkarları için kendilerine muhtaç dostları bir çırpıda yaya bırakıverirler.
2. yarı yolda bırakmak