Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
yaygın eğitim
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Örgün eğitim imkânlarından yararlanmamış olanlara, gittikleri okuldan erken ayrılanlara veya meslek dallarında daha yeterli duruma gelmek isteyenlere uygulanan eğitim


yaygın öğretim
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaygın eğitim sistemi ile gerçekleştirilen öğretim


yaygın yanlış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Galatımeşhur


yaygınlaşabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaygınlaşabilmek işi


yaygınlaşabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yaygınlaşma ihtimali veya imkânı bulunmak


yaygınlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaygınlaşmak işi


yaygınlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yaygın duruma gelmek, yayılmak

Örnek:

1. Anlayana sivrisinek saz düşüncesine dayanan ve tebdil gezen bir şiir yaygınlaştı.

1. Anlayana sivrisinek saz düşüncesine dayanan ve tebdil gezen bir şiir yaygınlaştı.


yaygınlaştırabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaygınlaştırabilmek işi


yaygınlaştırabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yaygınlaştırma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Yaygınlaştırmaya gücü yetmek


yaygınlaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaygınlaştırmak işi


yaygınlaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yaygın duruma getirmek


yaygınlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaygın olma durumu


yayık

İlgili Kelimeler:

yayık ağızlı, yayık makinesi, yayık yayık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tereyağı çıkarmak için sütün, yoğurdun içinde çalkalandığı kap veya makine

Örnek:

1. Nina'nın bildiği alet değirmen ve yayıktır, buğday öğüten ve tereyağı çıkaran yararlı iki basit makine.

1. Nina'nın bildiği alet değirmen ve yayıktır, buğday öğüten ve tereyağı çıkaran yararlı iki basit makine.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yayılmış, yayvan


yayık ağızlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Kelimeleri yayarak, uzatarak söyleyen


yayık dövmek
Anlamı:

1. yayık yaymak

Örnek:

1. Yayık dövmek, yağ çıkartmak yeni gelinlerin görevi.

1. Yayık dövmek, yağ çıkartmak yeni gelinlerin görevi.


yayık makinesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Süt işleme makinesi


yayık yayık
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Heceleri uzatarak (konuşmak)

Örnek:

1. Yayık yayık anlatıyordu.

1. Yayık yayık anlatıyordu.


yayık yaymak
Anlamı:

1. sütün ayranını ve yağını ayırmak için yayığı çalkalamak

Örnek:

1. Yayık yaydım kolum şişti / Kolumdan kol bağım düştü

1. Yayık yaydım kolum şişti / Kolumdan kol bağım düştü


yayıklama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yayıklamak işi


yayıklamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yayıkta dövmek


yayılabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yayılabilmek işi


yayılabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Yayılma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Yayılma gücü bulunmak


yayılı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yayılmış, serilmiş

Örnek:

1. Kaymakamlık odasında bile seccadesi yayılı dururdu.

1. Kaymakamlık odasında bile seccadesi yayılı dururdu.


yayılım
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yayılma işi

2. toplum bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , toplum bilimi , Bir düşüncenin, kültürün belli bir noktadan başka birçok alana dağılması, difüzyon


yayılımcı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Emperyalist