Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
yavaşlatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yavaşlamasını sağlamak, yavaşlamasına yol açmak, hızını kesmek


yavaşlayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yavaşlayabilmek işi


yavaşlayabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yavaşlama ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Yavaşlama becerisi bulunmak


yavaşlayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yavaşlama işi


yavaşlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yavaş olma durumu


yavaştan almak
Anlamı:

1. işi gereken sürede yapmamak


yave
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Saçma, saçma sapan söz

Örnek:

1. Sonra da oturur, talihsizlik yaveleri ile hikâyeci numaralarına başvururum.

1. Sonra da oturur, talihsizlik yaveleri ile hikâyeci numaralarına başvururum.


Lisan : Farsça yāve

Telaffuz : ya:ve

yave okumak
Anlamı:

1. gereksiz söz söylemek, boşa konuşmak

Örnek:

1. Çevre mevre yaveleri okuyan, doğa deniz kutsallığını sosyete övünmesi şekline dönüştürenlere değil lafım.

1. Çevre mevre yaveleri okuyan, doğa deniz kutsallığını sosyete övünmesi şekline dönüştürenlere değil lafım.


yaver

İlgili Kelimeler:

başyaver, seryaver

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yardımcı

2. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Emir subayı


Lisan : Farsça yāver

Telaffuz : ya:ver

yaverlik

İlgili Kelimeler:

başyaverlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaver olma durumu

Örnek:

1. Kocası Bavyera Sarayı'nda yaverlikte bulunmuş, muharebede vefat etmişti.

1. Kocası Bavyera Sarayı'nda yaverlikte bulunmuş, muharebede vefat etmişti.

2. Yaverin görevi veya makamı


yavru

İlgili Kelimeler:

yavruağzı, yavru kapı, yavrukurt, adayavrusu, konak yavrusu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yeni doğmuş hayvan veya insan

Örnek:

1. Kedi yavrusu. Kuş yavrusu.

1. Kedi yavrusu. Kuş yavrusu.

2. Çocuk, evlat

Örnek:

1. Korkarak arkasına baktığı zaman yavrusunun bir kartalın pençeleri arasında, bulutlara doğru süzülüp yükseldiğini gördü.

1. Korkarak arkasına baktığı zaman yavrusunun bir kartalın pençeleri arasında, bulutlara doğru süzülüp yükseldiğini gördü.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir şeyin küçüğü

Örnek:

1. Ev, bodrumu, tavan arası ve iki katıyla tam bir konak yavrusudur.

1. Ev, bodrumu, tavan arası ve iki katıyla tam bir konak yavrusudur.

4. argo , argo , argo , argo , Güzel, alımlı genç kız


yavru atmak
Anlamı:

1. gebe hayvan yavrusunu düşürmek


yavru kapı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuzu kapısı


yavruağzı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavuniçi ile pembe arası bir renk

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

Örnek:

1. Kadının üstünde yavruağzı, keten bir takım giysi var.

1. Kadının üstünde yavruağzı, keten bir takım giysi var.


Telaffuz : yavru'ağzı

yavrucağız
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yavrucak


yavrucak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çocuklara sevgiyle yaklaşıldığını belirten bir söz, yavrucuk, yavrucağız

Örnek:

1. Yavrucağa ara sıra şeker alırım.

1. Yavrucağa ara sıra şeker alırım.


yavrucuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yavrucak

Örnek:

1. Yavrucuğum o kışı geçiremedi.

1. Yavrucuğum o kışı geçiremedi.


yavrukurt
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İzci çocuk


Telaffuz : yavru'kurt

yavrulama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yavrulamak işi


yavrulamak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Hayvan, doğurmak


yavrulatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yavrulatmak işi


yavrulatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yavrulama işini yaptırmak


yavrum!
Anlamı:

1. sevecen bir biçimde söylenen bir seslenme sözü

Örnek:

1. Yavrum! Gençsin, dilbersin, mücerretsin.

1. Yavrum! Gençsin, dilbersin, mücerretsin.


yavşak
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Bit yavrusu

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Geveze, yılışık kimse

Örnek:

1. Sonra aynı yavşak, teklifsizlikle Binbaşı Ferit'in kadehini dikiyor.

1. Sonra aynı yavşak, teklifsizlikle Binbaşı Ferit'in kadehini dikiyor.


yavşan

İlgili Kelimeler:

yavşan otu, acı yavşan, yayla yavşanı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yavşan otu

Örnek:

1. Artık ne öbek öbek yavşanları ne de yavşanların saltanat sürdüğü ovayı görüyorum.

1. Artık ne öbek öbek yavşanları ne de yavşanların saltanat sürdüğü ovayı görüyorum.