Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
yatak örtüsü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yatağın üzerine serilen örtü


yatak takımı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karyola, komodin, gardırop, şilte, yorgan, yastık vb.nden oluşan bütün

Örnek:

1. Bu yatak takımı ilk serildiği günlerde daha fazla kokar.

1. Bu yatak takımı ilk serildiği günlerde daha fazla kokar.


yatak yapmak (veya sermek)
Anlamı:

1. yatacak yer hazırlamak


yatak yarası
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Genellikle yatağa bağımlı hastalarda hareketsizlik, basınç ve duyu kusuruna bağlı olarak deri veya deri altı dokularda oluşan yara


yatak yorgan yatmak
Anlamı:

1. ağır hasta olmak

Örnek:

1. Gerçekten yatak yorgan, kolu boynu sargılar içinde, pestil gibi yatıyordu.

1. Gerçekten yatak yorgan, kolu boynu sargılar içinde, pestil gibi yatıyordu.


yatakçı
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Sancak beyleri ve beylerbeyi tarafından geceleyin çarşıları beklemekle görevlendirilen halktan kimse


yatakhane
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Okul, fabrika vb. yerlerde yatakların konulduğu yer

2. Yatılı okullarda, yurtlarda ve kışlada yatılan yer

Örnek:

1. Bu kadar geniş yatakhanede insanın gözüne kolay kolay uyku bile girmiyor.

1. Bu kadar geniş yatakhanede insanın gözüne kolay kolay uyku bile girmiyor.


Lisan : Türkçe yatak + Farsça ḫāne

Telaffuz : yatakha:ne

yataklı

İlgili Kelimeler:

yataklı vagon

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Herhangi bir sayıda yatağı olan, yatak alabilen

Örnek:

1. Hancı beni dört yataklı odada bırakarak çekildi.

1. Hancı beni dört yataklı odada bırakarak çekildi.

2. İçinde aktığı yer derin olan

Örnek:

1. Yataklı ırmak.

1. Yataklı ırmak.

3. isim , isim , isim , isim , Yataklı vagon


yataklı vagon
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kompartımanları tek veya çift yatak alacak biçimde düzenlenmiş vagon, yataklı

Örnek:

1. Trenlerde henüz yataklı vagon ve lokanta yoktu.

1. Trenlerde henüz yataklı vagon ve lokanta yoktu.


yataklık
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yatak yapmaya uygun

2. isim , isim , isim , isim , Üzerine yatak serilen tahta veya maden kerevet, karyola

Örnek:

1. Yataklığın etrafında bir şeyin dolaştığına, süründüğüne dikkat ettim.

1. Yataklığın etrafında bir şeyin dolaştığına, süründüğüne dikkat ettim.

3. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Suçluları barındırma, gizlice yardım etme


yataklık yapmak (veya etmek)
Anlamı:

1. suçluları gizlice barındırmak, suçlulara yardım etmek

Örnek:

1. Bir kanlı katile yataklık yapmış gibi pişmanlık duyuyordu.

1. Bir kanlı katile yataklık yapmış gibi pişmanlık duyuyordu.


yatalak
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Felç, sakatlık vb. bir sebeple yataktan kalkamayan (kimse)

Örnek:

1. Şu rezalete bakın, yatalak gibi uzanmışlar.

1. Şu rezalete bakın, yatalak gibi uzanmışlar.


yatalak olmak
Anlamı:

1. yataktan kalkamayacak durumda hasta olmak, felçli duruma gelmek

Örnek:

1. Bu kapanık, rutubetli yerde yatalak olup kalmaktan kurtulurum.

1. Bu kapanık, rutubetli yerde yatalak olup kalmaktan kurtulurum.


yatar koltuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taşıtlarda kullanılan, gerektiğinde arkalığı geriye doğru yatan koltuk, pulman


yatay

İlgili Kelimeler:

yatay geçiş, yatay seren

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , matematik , matematik , sıfat , sıfat , matematik , matematik , Durgun bir su yüzeyine veya zemine paralel, düşey doğrultusuna dikey olan, ufki

Örnek:

1. Sıvıların yüzü hep yatay olur.

1. Sıvıların yüzü hep yatay olur.


yatay geçiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yükseköğretimde bir okuldan eş değer başka bir okula yönetmeliklere uygun bir biçimde yapılan geçiş


yatay seren
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Üzerine dört köşeli yelken açılan ve bir direğe yatay olarak takılan seren


yatçı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yat turizmiyle uğraşan kimse

2. Yat yapan veya satan kimse

3. Yat ile seyahat etmeyi seven kimse


yatçılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yatçı olma durumu

2. Yatçının yaptığı iş


yatı

İlgili Kelimeler:

gece yatısı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gidilen yerde geceyi geçirme

Örnek:

1. Yatıya bekleriz.

1. Yatıya bekleriz.


yatık

İlgili Kelimeler:

yatık çit, yatık doğru, yatık yazı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dik olmayan, eğik, yatırılmış bir durumda olan

2. Çevrilmiş, devrik

Örnek:

1. Yatık yaka.

1. Yatık yaka.

3. Zamanla dayanıklılığını yitirmiş

Örnek:

1. Yatık kumaş.

1. Yatık kumaş.

4. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Yayvan su kabı


yatık çit
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kışı çok soğuk geçen ve çok kar yağan bölgelerde, tellerin kopmasını önlemek üzere, kullanılmadığı zaman çit kazıklarından çıkartılarak yere yayılan ve gerektiği zaman yine çit kazıklarına takılan tel çit


yatık doğru
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yatık biçimde çizilen doğru


yatık yazı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eğik yazı


yatılı

İlgili Kelimeler:

yatılı bölge okulu, parasız yatılı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Geceleri de kalınıp yatılan (okul vb.), leyli

Örnek:

1. Bir yatılı okul yatakhanesinde olduğunu hatırlayınca keyfi kaçmıştı.

1. Bir yatılı okul yatakhanesinde olduğunu hatırlayınca keyfi kaçmıştı.

2. Geceleri de kalıp yatan (öğrenci, konuk), leyli