yassılamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yassı duruma getirmek

yassılanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yassılanmak işi

yassılanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yassı duruma gelmek, yassı olmak

yassılaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yassılaşmak işi, yassılma

yassılaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yassı duruma gelmek, yassı olmak, yassılmak

Örnek:

1. Okurken tecvide riayetten kelimeler ağzında yassılanarak, yayvanlaşarak, incelerek çıkıyordu.

1. Okurken tecvide riayetten kelimeler ağzında yassılanarak, yayvanlaşarak, incelerek çıkıyordu.

yassılaştırma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yassılaştırmak işi

yassılaştırmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yassı duruma getirmek

yassılatma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yassılatmak işi

yassılatmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yassılama işini yaptırmak

yassılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yassı olma durumu

yassılma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yassılaşma

yassılmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yassılaşmak

yassıltma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yassıltmak işi

yassıltmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yassı duruma getirmek, yassılaştırmak

yaşta kalmış kavat pabucu gibi

Anlamı:

1. çaresiz, kırgın, üzgün

Örnek:

1. Behice iyi kadındır, hoş kadındır gelgelelim pokere oturup da beş kâğıtçığını aldın mı yaşta kalmış kavat pabucu gibi yayılıverir.

1. Behice iyi kadındır, hoş kadındır gelgelelim pokere oturup da beş kâğıtçığını aldın mı yaşta kalmış kavat pabucu gibi yayılıverir.

yastağaç

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Üstünde hamur açılan, yemek yenilen tahta

yastama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yastamak işi

yastamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dayamak, yaslamak

yastık

İlgili Kelimeler:

yastıkaltı, yastık bıyık, yastık kılıfı, sıcak yastık, yastık takoz, baş yastığı, diz yastığı, hava yastığı, iğne yastığı, köşe yastığı, ütü yastığı, yılanyastığı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Başın altına koymak veya sırtı dayamak için kullanılan, içi yün, pamuk, kuş tüyü, ot vb.yle doldurulmuş küçük minder

Örnek:

1. Isınmayı umarak başımı yastığa gömüyorum.

1. Isınmayı umarak başımı yastığa gömüyorum.

2. Bu biçimde yapılmış ve türlü işlerde kullanılan şey

3. Fide yetiştirmek için ince toprak ve gübreden hazırlanmış yüksekçe yer

4. Yapılarda, makinelerde bazı bölümlerin üzerine dayandığı parça

yastık bıyık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yana yatmış ve uzamış bıyık

yastık kılıfı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yastığa geçirilen koruyucu kılıf

yastık takoz

Anlamı:

1. isim , isim , madencilik , madencilik , isim , isim , madencilik , madencilik , Direk başı ile tavan arasına yerleştirilen, tavanın yükünü direğe ileten ve esneklik sağlayan küçük ağaç parçası

yastıkaltı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , ekonomi , ekonomi , sıfat , sıfat , ekonomi , ekonomi , Banka veya bir başka yere yatırılmak yerine evde, iş yerinde saklanan taşınabilir (değer)

Örnek:

1. Yastıkaltı para.

1. Yastıkaltı para.

Telaffuz : yastı'kaltı

yastıkçık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küçük yastık

2. anatomi , anatomi , anatomi , anatomi , Omurlar arasındaki esnek doku

yastıklama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yastıklamak işi

2. Fide yetiştirmek için yastık yapma yöntemi