yaşanılabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaşanılabilmek durumu

yaşanılabilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yaşanılma ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Dünyanın bir ucunda ölüp öbür ucunda yaşanılabileceğine benim aklım pek ermedi.

1. Dünyanın bir ucunda ölüp öbür ucunda yaşanılabileceğine benim aklım pek ermedi.

yaşanılış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaşanılma işi

yaşanılma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaşanılmak, yaşanmak işi

yaşanılmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Herhangi bir kimse yaşamak

Örnek:

1. Yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti.

1. Yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti.

yaşanış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaşanma işi veya durumu

yaşanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaşanmak işi

yaşanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yaşama işi yapılmak

Örnek:

1. Kitaplar ve uzantıları önemli olabilir ama gerçekte yaşananı silmeli mi?

1. Kitaplar ve uzantıları önemli olabilir ama gerçekte yaşananı silmeli mi?

yaşanmazlaştırma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaşanmazlaştırmak durumu

yaşanmazlaştırmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir yeri yaşanmaz duruma getirmek

yaşanmışlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaşanmış olma durumu

Örnek:

1. Kitaplarının, anılarının çevrelediği yaşanmışlık dolu bir eski köşkte tek başına durmadan çalışıyordu.

1. Kitaplarının, anılarının çevrelediği yaşanmışlık dolu bir eski köşkte tek başına durmadan çalışıyordu.

yaşantı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hayat tarzı, içinde yaşanılan şartların tümü, hayat

Örnek:

1. Eski alışkanlıkların yanı sıra genel yaşantıya tepki duymuşlardı.

1. Eski alışkanlıkların yanı sıra genel yaşantıya tepki duymuşlardı.

2. Yaşanılanlardan, görülenlerden, duyulanlardan, edinilenlerden sonra kişide kalan şey

3. Yaşanılan bir an, hayatın bir bölümü

yaşarlık

İlgili Kelimeler:

ortakyaşarlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Canlılığını sürdürme durumu, hayatiyet

yaşarma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaşarmak işi

yaşarmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Islanmak, nemlenmek

yaşartma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaşartmak işi

yaşartmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yaşarmasına sebep olmak

yaşasın

Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Yaşa, kahrolsun karşıtı

yasasız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yasaya bağlı olmayan, kanunsuz

yasasızlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yasasız olma durumu, kanunsuzluk

yaşatabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaşatabilmek işi

yaşatabilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yaşatma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Yaşatmaya gücü yetmek

3. Yaşatma becerisi bulunmak

yaşatış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaşatma işi

yaşatkan

İlgili Kelimeler:

yaşatkan sinir sistemi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hayatın sürmesini, büyümeyi, çoğalmayı sağlayan

yaşatkan sinir sistemi

Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Sempatik ve parasempatik sinir sistemlerinin oluşturduğu, kalp kası, düz kas ve salgı bezlerinin işlevlerini düzenleyen sinir sistemi