92406 kayıt bulundu.
yasama dokunulmazlığı, yasama dönemi, yasama gücü, yasama hakkı, yasama kurulu, yasama kuvveti, yasama meclisi, yasama organı, yasama yetkisi, yasama yılı
1. isim , isim , isim , isim , Yasa koyma, yasa yapma, teşri
2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Genel, soyut, objektif ve sürekli nitelikte kurallar koyma
yaşama çabası, yaşama gücü, yaşama sevinci, yaşama uğraşısı, birlikte yaşama, ortak yaşama
1. isim , isim , isim , isim , Yaşamak işi
1. Nasıl yaşamayı bırakmak nasıl / Bir memleket mi bu, bir elbise mi ki?
1. Nasıl yaşamayı bırakmak nasıl / Bir memleket mi bu, bir elbise mi ki?
1. isim , isim , isim , isim , Canlı varlıkların bulundukları çevrenin her türlü zorluğu karşısında yaşayabilmek için verdikleri savaş, yaşama uğraşısı
1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Yasama organı üyelerinin, adli kovuşturmadan korunarak görevlerini serbestçe yapabilmelerini sağlayan anayasa ilkesi, teşrii masuniyet
1. Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti gruplarınca yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz.
1. Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti gruplarınca yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz.
1. isim , isim , isim , isim , Meclisin iki genel seçim arasında geçirdiği süre
1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasa yapma, değiştirme ve kaldırma yetkisi, yasama hakkı, yasama yetkisi, yasama kuvveti, teşrii kuvvet, teşri kuvveti
1. Her devletin ilk ve temel yasası, yasama gücünü düzenleyen yasadır.
1. Her devletin ilk ve temel yasası, yasama gücünü düzenleyen yasadır.
1. isim , isim , isim , isim , Hayatın zorluklarına karşı mücadele etme gücü veya kuvveti
1. isim , isim , isim , isim , Maddi, manevi mutluluk içinde yaşama
2. Durumundan, yaşantısından memnun olma duygusu
1. isim , isim , isim , isim , Türkiye Büyük Millet Meclisinin 1 Ekim'de başlayıp 30 Eylül'de biten çalışma dönemi
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Yaşadığı kadar, yaşama süresince
1. Yaşamaca aylık bağlamışlar.
1. Yaşamaca aylık bağlamışlar.
Telaffuz : yaşa'maca
1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Düzen vermek
2. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yasa koymak
ortakyaşar
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Canlılığını, hayatını sürdürmek
1. Hiçbir şey yaşarken daha önemli değildir.
1. Hiçbir şey yaşarken daha önemli değildir.
2. Sağ olmak
1. Deden yaşıyor mu?
1. Deden yaşıyor mu?
3. Varlığını sürdürmek
1. Balıklar suda yaşar.
1. Balıklar suda yaşar.
4. Oturmak, eğleşmek
1. Köyde yaşamak. Şehirde yaşamak.
1. Köyde yaşamak. Şehirde yaşamak.
5. Geçinmek
1. Bu kazançla yaşamak kolay değil.
1. Bu kazançla yaşamak kolay değil.
6. Herhangi bir durumda bulunmak veya olmak
1. Bekâr yaşamak. Tek başına yaşamak.
1. Bekâr yaşamak. Tek başına yaşamak.
7. Görüp geçirmek, başından geçmek
1. Balkan Savaşı'nın bütün acılarını yaşamış bir ailenin kızıydı.
1. Balkan Savaşı'nın bütün acılarını yaşamış bir ailenin kızıydı.
8. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sürmek, devam etmek
1. Onun anısı hep yaşayacak.
1. Onun anısı hep yaşayacak.
9. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Varlıklı, endişesiz, hoş vakit geçirmek, keyif sürmek
1. Tek başına manevra yapan bir lokomotif rahatlığı ile hayatını yaşıyor.
1. Tek başına manevra yapan bir lokomotif rahatlığı ile hayatını yaşıyor.
10. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Keyfi yerine gelmek, mutlu olmak, işleri yolunda olmak
1. Bu iş olursa yaşadık.
1. Bu iş olursa yaşadık.
11. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir durumu yaşar gibi olmak, bir durumla özdeşleşmek, duymak, hissetmek
1. Sen genç gibi yaşar, ihtiyar gibi ölürsün.
1. Sen genç gibi yaşar, ihtiyar gibi ölürsün.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İnsan ömrünü aşan
1. Felsefeyi yaşamüstü yükseklere ulaştıran, çığır açıcı büyük filozof Platon...
1. Felsefeyi yaşamüstü yükseklere ulaştıran, çığır açıcı büyük filozof Platon...
Telaffuz : yaşa'müstü
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yaşanma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. isim , isim , isim , isim , Özellikle erken veya yeni doğmuş bebeklerin, zarar verebilecek dış etkenlerden korunması amacıyla içine yerleştirildiği, belirli sıcaklığın ve nemin özel olarak oluşturulduğu, şeffaf, kapalı araç, kuvöz