Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
yasallaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yasallaşmak durumu


yasallaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yasal duruma gelmek


yasallaştırabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yasallaştırabilmek işi


yasallaştırabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yasallaştırma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Yasallaştırmaya gücü yetmek


yasallaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yasallaştırmak işi


yasallaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Yasal duruma getirmek


yasallık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yasal olma durumu, legallik


yaşam

İlgili Kelimeler:

yaşam biçimi, yaşam bilimleri, yaşam boyu, yaşam dolu, yaşam düzeyi, yaşam felsefesi, yaşam güvencesi, yaşam kavgası, yaşam koçu, yaşam koşulları, yaşam öyküsel, yaşam öyküsü, yaşam savaşı, yaşam sigortası, yaşam standardı, yaşamüstü, faturalı yaşam, öz yaşam, özel yaşam, sağlıklı yaşam, sosyal yaşam, meslek yaşamı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğumla ölüm arasında yaşanan süre, ömür, hayat(I)


yaşam biçimi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hayat tarzı

Örnek:

1. O zamanlar kavga etmeyi bilmek bizim için çok önemliydi. Çünkü kavga yaşam biçimimizdi.

1. O zamanlar kavga etmeyi bilmek bizim için çok önemliydi. Çünkü kavga yaşam biçimimizdi.


yaşam bilimleri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Biyoloji, tıp, veteriner, diş hekimliği ve eczacılık ile ilgili bilim dallarına verilen genel ad


yaşam boyu
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Ömür boyu


yaşam boyunca
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Ömür boyu


yaşam dolu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Hayat dolu

Örnek:

1. Küçük oğul hâlâ yaşam doluydu, inanılmazdı.

1. Küçük oğul hâlâ yaşam doluydu, inanılmazdı.


yaşam düzeyi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaşama ve geçinme düzeyi, hayat düzeyi, hayat seviyesi

Örnek:

1. Belini biraz doğrultmuş, borçlarını ödemiş, daha rahat bir yaşam düzeyine erişmişti.

1. Belini biraz doğrultmuş, borçlarını ödemiş, daha rahat bir yaşam düzeyine erişmişti.


yaşam felsefesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hayat felsefesi


yaşam güvencesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hayat sigortası


yaşam kavgası
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Hayat mücadelesi

Örnek:

1. Daha bugünden atılıyorlar yaşam kavgasına.

1. Daha bugünden atılıyorlar yaşam kavgasına.


yaşam koçluğu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaşam koçunun yaptığı iş


yaşam koçu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kişilerin yaşam niteliğini daha iyi bir duruma getirmek için danışmanlık ve yönlendirme hizmeti veren kimse


yaşam koşulları
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hayat şartları


yaşam öyküsel
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Öz geçmişle ilgili

Örnek:

1. Bu yaşam öyküsel roman sanırım yoğun ilgi görmedi.

1. Bu yaşam öyküsel roman sanırım yoğun ilgi görmedi.


yaşam öyküsü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öz geçmiş


yaşam savaşı
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Yaşama çabası

Örnek:

1. Asla şikâyet etmiyor, sığınabildikleri barakalarda yaşam savaşı veriyorlardı.

1. Asla şikâyet etmiyor, sığınabildikleri barakalarda yaşam savaşı veriyorlardı.


yaşam sigortası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hayat sigortası


yaşam standardı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hayat standardı