92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yasak edilmek, yapılmaması buyrulmak veya istenmek, yapılması engellenmek, önlenmek, alıkonulmak, menedilmek, menolunmak
1. Bu yaşından sonra artık bu deniz dibi âlemi yasaklanıyordu ona.
1. Bu yaşından sonra artık bu deniz dibi âlemi yasaklanıyordu ona.
1. -i , -i , -i , -i , Yasaklama ihtimali veya imkânı bulunmak
1. Kanun ancak topluma zararlı olan şeyleri yasaklayabilir.
1. Kanun ancak topluma zararlı olan şeyleri yasaklayabilir.
2. Yasaklamaya gücü yetmek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Herhangi bir şeyi yapması kendisine yasak edilmiş olan (kimse)
1. Kamu hizmetinden yasaklılar ... affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler.
1. Kamu hizmetinden yasaklılar ... affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler.
2. Yasaklanmış
1. Yasaklı bir daktiloyu çalarken yakalandığı ne çabuk unuttun.
1. Yasaklı bir daktiloyu çalarken yakalandığı ne çabuk unuttun.
1. sıfat , sıfat , hukuk , hukuk , sıfat , sıfat , hukuk , hukuk , Yasanın, dinin ve kamu vicdanının doğru bulduğu, yasalara uygun, kanuni (I), meşru, legal
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yasama meclisleri tarafından onaylanarak yürürlüğe girmek, yasa durumuna gelmek, kanunlaşmak
1. -i , -i , -i , -i , Yasalaştırma ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Yasalaştırmaya gücü yetmek
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yasa durumuna getirilmek, kanunlaştırılmak
1. -i , -i , -i , -i , Yasa durumuna getirmek, yasaya bağlamak, kanunlaştırmak
1. sıfat , sıfat , hukuk , hukuk , sıfat , sıfat , hukuk , hukuk , Yasaya uygun veya yasanın buyurduğu, kanuni