yardakçılık etmek

Anlamı:

1. birine kötü işlerde yardım etmek

---

yardan atmak

Anlamı:

1. kazaya uğratmak

---

yârden mi geçersin, serden mi?

Anlamı:

1. eş değerde iki şeyin birinden vazgeçmek güçlüğü karşısında söylenen bir söz

---

yardım

İlgili Kelimeler:

yardım sandığı, yardımsever, ilk yardım, insani yardım, nakdî yardım, sosyal yardım, toplumsal yardım

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kendi gücünü ve imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanma, muavenet

Örnek:

1. Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu.

1. Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu.

2. Bir ülkeye bağış veya ödünç olarak verilen para ve ihtiyaç maddeleri

3. Etki

Örnek:

1. Otların üstünde, ağaçların yapraklarında kalan yağmur damlaları rüzgârın da yardımıyla öğleye kadar kurudu.

1. Otların üstünde, ağaçların yapraklarında kalan yağmur damlaları rüzgârın da yardımıyla öğleye kadar kurudu.

4. Bağış, iane

5. İşlerin daha etkin ve verimli olabilmesi için sağlanan katkı, destek

Örnek:

1. Bugün tiyatroya yapılan devlet yardımlarının gerekçesi de tiyatronun eğitimle olan sıkı ilişkisine dayanmaktadır.

1. Bugün tiyatroya yapılan devlet yardımlarının gerekçesi de tiyatronun eğitimle olan sıkı ilişkisine dayanmaktadır.

---

yardım etmek

Anlamı:

1. kendi gücünü, imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanmak

Örnek:

1. Bütün bir gece onun başını kucağımda yatırarak ikide bir kusmasına yardım ediyordum.

1. Bütün bir gece onun başını kucağımda yatırarak ikide bir kusmasına yardım ediyordum.

---

yardım görmek

Anlamı:

1. destek elde etmek, bağış almak

Örnek:

1. Oysaki yarım saat tek bir insandan, tek bir yerden yardım görmeksizin yaralı olduğu yerde kalmış.

1. Oysaki yarım saat tek bir insandan, tek bir yerden yardım görmeksizin yaralı olduğu yerde kalmış.

---

yardım sandığı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sosyal yardımlaşmayı güçlendirmek amacıyla kurulan dernek veya kurum

---

yardım ve yataklık etmek

Anlamı:

1. yasa dışı eylemlerde bulunan kişileri barındırmak ve işledikleri suça destek olmak

---

yardımcı

İlgili Kelimeler:

yardımcı ders, yardımcı doçent, yardımcı eylem, yardımcı fiil, yardımcı hakem, yardımcı hücre, yardımcı kitap, yardımcı madde_icerik, yardımcı oyuncu, yardımcı yargıcı, başyardımcı, öğretim yardımcısı, başkan yardımcısı, dekan yardımcısı, müdür yardımcısı, rektör yardımcısı, yönetmen yardımcısı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yardım eden veya gerektiğinde yardım edecek olan kimse vb., muavin, muin, yaver, asistan

Örnek:

1. Ev işlerinde annemin yardımcısı yine bendim.

1. Ev işlerinde annemin yardımcısı yine bendim.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yardımı olan (şey)

---

yardımcı ders

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Esas eğitimi ve dersleri destekler nitelikte alınan veya okunan ders

---

yardımcı doçent

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üniversitede doktora sonrası öğretim üyeliğinin ilk basamağında olan öğretim üyesi

---

yardımcı doçentlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yardımcı doçent olma durumu

---

yardımcı eylem

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Yardımcı fiil

Örnek:

1. Bize, iki yılda Fransızcanın iki yardımcı eylemini belletememişti.

1. Bize, iki yılda Fransızcanın iki yardımcı eylemini belletememişti.

---

yardımcı fiil

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Ad soylu kelimelerin veya bazı fiilimsilerin fiil gibi kullanılmalarını sağlayan `imek, etmek, eylemek, olmak, kılmak` fiilleri, yardımcı eylem: Hasta idim. Naz eyledi. Arz olunur gibi

---

yardımcı hakem

Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Karşılaşmalarda sayıları, uyarmaları tespit eden ve sonuç ile birlikte tutanağı yazıp imza eden yetkili, yan hakem, yan yargıcı

2. Futbol karşılaşmalarında oyun alanının yan çizgisi boyunca oyunu takip eden, kuralların yerine getirilip getirilmediğini gözleyen, orta hakeme yardımcı olan görevli, yan hakem, yan yargıcı

---

yardımcı hakemlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yardımcı hakem olma durumu

---

yardımcı hücre

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kırmızı su yosunlarında döllenmede oluşan bir çekirdeği alarak gelişmeyi sağlayan hücre

---

yardımcı kitap

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eğitimde esas dersleri konuları bakımından açıklayan kitap

Örnek:

1. Bugün yardımcı kitaplardan işe başlayalım.

1. Bugün yardımcı kitaplardan işe başlayalım.

---

yardımcı madde

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , İlacın hazırlanmasında taşıyıcı, çözücü veya seyreltici olarak yararlanılan veya ilacın içinde yer alan etken madde dışındaki bileşen

---

yardımcı olmak

Anlamı:

1. yardımda bulunmak

Örnek:

1. Siz zaten yeterince yardımcı oldunuz.

1. Siz zaten yeterince yardımcı oldunuz.

---

yardımcı oyuncu

Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Yedek oyuncu

---

yardımcı oyunculuk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yardımcı oyuncu olma durumu

---

yardımcı yargıcı

Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Başyargıcının yardımcısı

---

yardımcı yargıcılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yardımcı yargıcı olma durumu

---

yardımcılık

İlgili Kelimeler:

dekan yardımcılığı, müdür yardımcılığı, öğretim yardımcılığı, rektör yardımcılığı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yardımcı olma durumu

Örnek:

1. Başrejisör yardımcılığına tayin olunursun artık.

1. Başrejisör yardımcılığına tayin olunursun artık.

---