yandaşlık etmek

Anlamı:

1. yandaş durumunda olmak

Örnek:

1. İşgal kuvvetlerine karşı gelen kimselere yandaşlık edenleri tevkif ediyorlarmış.

1. İşgal kuvvetlerine karşı gelen kimselere yandaşlık edenleri tevkif ediyorlarmış.

---

yandı gülüm keten helva

Anlamı:

1. `kaçırılmış bir fırsat` anlamında kullanılan bir söz

---

yandık

İlgili Kelimeler:

karayandık

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Baklagillerden, sıcak ve kurak bölgelerde yetişen, sarımtırak küçük tohumlarından kudret helvasına benzer bir madde elde edilen bitki (Alhagi maurorum)

---

yandırma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yandırmak işi

---

yandırmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Yanmasına sebep olmak, yakmak

---

yangı

İlgili Kelimeler:

ak kan bezi yangısı, beyin yangısı, göz zarı yangısı, karaciğer yangısı, karın zarı yangısı

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Vücudun mikroplara karşı koymak için herhangi bir yerine fazla kan hücumu ile orada şişkinlik, kırmızılık, ısı ve ağrı ile beliren irin toplaması, iltihap, enflamasyon

---

yangılanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yangılanmak işi, iltihaplanma

---

yangılanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir doku veya bir organda iltihap oluşmak, iltihaplanmak

Örnek:

1. Yara yangılandı.

1. Yara yangılandı.

---

yangılı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yangısı olan, iltihaplı

---

yangın

İlgili Kelimeler:

yangın bombası, yangın çıkışı, yangın hortumu, yangın kulesi, yangın merdiveni, yangın musluğu, yangın sigortası, yangın söndürücü, yangın topu, yangın tulumbası, yangın yeri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zarara yol açan büyük ateş

Örnek:

1. Yangın yaklaştığı için yaverleri ve dostları telaşta idi.

1. Yangın yaklaştığı için yaverleri ve dostları telaşta idi.

2. Hastalıkta ateş

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Coşkunluk

4. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Tutkun, düşkün, âşık

Örnek:

1. Haydi ben kumar yangınıyım fakat senin vaziyetin benimkinden daha vahim.

1. Haydi ben kumar yangınıyım fakat senin vaziyetin benimkinden daha vahim.

---

yangın bacayı sarmak

Anlamı:

1. durum olağanüstü kötüye gitmek

---

yangın bombası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yangın çıkarmak için yapılan özel bir bomba

---

yangın çıkışı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yangından kaçmak için binalara yapılan çıkış kapısı veya merdiveni

---

yangın hortumu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yangını söndürmek için itfaiye aracından veya yangın musluğundan su aktarmak üzere kullanılan uzun hortum

---

yangın kulesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yangını görüp haber vermek için yapılan kule

---

yangın merdiveni

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İtfaiyecilerin yangında ve kurtarma işlerinde kullandıkları merdiven

2. Yapıların dışında, yangın veya acil bir durumda kullanılmak üzere yapılmış merdiven

---

yangın musluğu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cadde ve sokaklarda su şebekesine bağlı olarak belirli yerlere yerleştirilmiş, üzerine hortum takılabilen kalın musluk

Örnek:

1. Yangın musluklarına her iki yandan, beş metre mesafe içerisinde park edilemez.

1. Yangın musluklarına her iki yandan, beş metre mesafe içerisinde park edilemez.

2. Yangın sırasında kullanılmaya hazır hâlde tutulan su vanası

---

yangın sigortası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yangına karşı yapılan sigorta

---

yangın söndürücü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yangın söndürmeye yarayan alet, söndürücü

---

yangın topu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Duvara belirli aralıklarla yerleştirilen, yangın anında ısının belirli bir sıcaklığa ulaşmasıyla patlayarak yangını söndürmeye yarayan düzenek

---

yangın tulumbası

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yangın söndürmek için kullanılan tulumba

---

yangın yeri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çok kalabalık veya dağınık yer

---

yangın yerine dönmek

Anlamı:

1. çok kalabalıklaşmak

---

yangına körükle gitmek

Anlamı:

1. gerginliği, uzlaşmazlığı artıracak biçimde davranmak

Örnek:

1. Bey, bana teselli verecek yerde sen de yangına körükle gidiyorsun.

1. Bey, bana teselli verecek yerde sen de yangına körükle gidiyorsun.

---

yangına vermek

Anlamı:

1. tutuşturmak, bir şeyi bilerek yakmak

---