92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yamalanmak
2. -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , -e , -e , nesnesiz , nesnesiz , Kötü bir şey veya kimse birinin üstünde kalmak, yük olmak, yükletilmek
1. Kız o oğlana yamandı. Bu kedi bize yamandı.
1. Kız o oğlana yamandı. Bu kedi bize yamandı.
1. -i , -i , -i , -i , Yamama ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Yamama becerisi bulunmak
1. isim , isim , isim , isim , Bir yüzü uzun tüylü, kalın yünden dokunarak yapılmış yağmurluk
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yamçısı olan
1. Bakar gibi, düşünür gibi dimdik duran yamçılı bir çoban hâli alırdı.
1. Bakar gibi, düşünür gibi dimdik duran yamçılı bir çoban hâli alırdı.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eğri büğrü, yan yan ve çarpık giden
1. Süvari taburunun en önünde bir topal, biri yampiri iki bastıbacak ihtiyar da darbuka çalarak yürüyorlar.
1. Süvari taburunun en önünde bir topal, biri yampiri iki bastıbacak ihtiyar da darbuka çalarak yürüyorlar.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yumru
1. Ökçeleri çarpık, uçları kalkık, yamru yumru ayakkabıları toz içindeydi.
1. Ökçeleri çarpık, uçları kalkık, yamru yumru ayakkabıları toz içindeydi.
yamuk yumuk, dik yamuk, ikizkenar yamuk
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir yana doğru eğik olan
2. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Yalnız iki kenarı paralel olan dörtgen
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sözünden dönen, yanlışlık yapan (kimse)
1. O yamuk herifler bir daha giremezler mahallemize.
1. O yamuk herifler bir daha giremezler mahallemize.
4. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Birine karşı yanlış davranma
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yamru yumru
1. Hızını artıran yel, yamuk yumuk sokaktaki gübreli tozları kaldırıyordu.
1. Hızını artıran yel, yamuk yumuk sokaktaki gübreli tozları kaldırıyordu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Daha çok din, tapınma, büyü vb. amaçlarla insan eti yiyen (kimse)
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yabani, vahşi
1. Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela.
1. Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Açgözlü (kimse)
Lisan : (Orta Afrika'daki zenci bir topluluğun adından)
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Çok yassı, dümdüz bir biçimde
1. Hani kendini bıraksa sille tokat, herifi yamyassı yere serecek.
1. Hani kendini bıraksa sille tokat, herifi yamyassı yere serecek.
Telaffuz : ya'myassı
yan atışı, yan bakış, yan cümle, yan çizgisi, yan dal, yan etki, yan flüt, yan hakem, yan kabağı, yan kâğıdı, yankesici, yan ödeme, yan sanayi, yan tesir, yantutmaz, yan tümce, yan ürün, yan yan, yan yana, yan yargıcı, yan yol, yan yüzergiller, yanı başı, yanıkara, bir yana, bir yanda, bir yandan, öte yandan, alt yanı
1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü, profil
1. Yolcuların girdiği iskele yanından kendini denize attı.
1. Yolcuların girdiği iskele yanından kendini denize attı.
2. Sağ ve solun ortak adı, yön, taraf, cihet
1. Yaşlı garson yanımıza geldi.
1. Yaşlı garson yanımıza geldi.
3. Yer
4. Üst
5. Birlikte, beraberinde olma
1. Bir ara acıkıp yanlarında getirdikleri ekmek peyniri yediler.
1. Bir ara acıkıp yanlarında getirdikleri ekmek peyniri yediler.
6. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üstte, altta, arkada veya önde olmayan
7. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İkinci derece olan
1. Çoğu kez yan uğraş olarak oyuncular filmcilikle uğraşıyordu.
1. Çoğu kez yan uğraş olarak oyuncular filmcilikle uğraşıyordu.
8. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tali
1. Siyasi partiler kadın kolu, gençlik kolu ve benzeri şekilde ayrıcalık yaratan yan kuruluşlar meydana getiremezler.
1. Siyasi partiler kadın kolu, gençlik kolu ve benzeri şekilde ayrıcalık yaratan yan kuruluşlar meydana getiremezler.
9. zarf , zarf , zarf , zarf , Bir tarafa yönelerek
10. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İstekleri karşıt olan iki kişiden veya topluluktan biri
11. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Savaş düzenindeki ordunun iki kanadından her biri
12. matematik , matematik , matematik , matematik , Bir denklemde `=` işaretiyle ayrılmış olan iki anlatımdan her biri
13. spor , spor , spor , spor , Futbol veya hentbolda, topun, alanın yan çizgileri dışına çıkması, taç (II)