Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
yaltakçı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dalkavuk


yaltakçılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dalkavukluk


yaltaklanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaltaklanma işi


yaltaklanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaltaklanmak işi, dalkavukluk


yaltaklanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Birine hoş görünmek için onursuzca davranmak, dalkavukluk etmek, tabasbus etmek

Örnek:

1. Ona buna yaltaklanan hizmetçi Şükriye'nin bu numaralarından faydalanırdı.

1. Ona buna yaltaklanan hizmetçi Şükriye'nin bu numaralarından faydalanırdı.


yaltaklık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dalkavukluk


yaltaklık etmek
Anlamı:

1. yaltaklanmak

Örnek:

1. O iri, endamlı, dökme kehribar vücudunda öyle bir sokulmak, sürtünmek, bir kedi gibi mırıldana mırıldana yaltaklık etmek istidadı göze çarpardı ki işte bu hâl kasaba çapkınlarının uykularını kaçırır, akıllarını alırdı.

1. O iri, endamlı, dökme kehribar vücudunda öyle bir sokulmak, sürtünmek, bir kedi gibi mırıldana mırıldana yaltaklık etmek istidadı göze çarpardı ki işte bu hâl kasaba çapkınlarının uykularını kaçırır, akıllarını alırdı.


yalvaç
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Peygamber

Örnek:

1. Kendini her şeyi önceden görmüş, biraz ermiş, biraz aziz, biraz yalvaç gibi hissediyor.

1. Kendini her şeyi önceden görmüş, biraz ermiş, biraz aziz, biraz yalvaç gibi hissediyor.


Yalvaç
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Isparta iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : ya'lvacı

yalvaçlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yalvaç olma durumu, peygamberlik


yalvar yakar olmak
Anlamı:

1. çok yalvarmak

Örnek:

1. Hasta olurlarsa hastaneye götürür, doktorlara, hademelere yalvar yakar olurmuş.

1. Hasta olurlarsa hastaneye götürür, doktorlara, hademelere yalvar yakar olurmuş.


yalvarabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yalvarabilmek işi


yalvarabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Yalvarma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Yalvarma becerisi bulunmak


yalvarılma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yalvarılmak işi


yalvarılmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yalvarma işi yapılmak

Örnek:

1. Böyle şeyler için yalvarılır mı?

1. Böyle şeyler için yalvarılır mı?


yalvarıp yakarmak
Anlamı:

1. çok yalvarmak


yalvarış

İlgili Kelimeler:

yalvarış yakarış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yalvarma işi, yalvarma, rica

Örnek:

1. Kedinin miyavlamaları âdeta yanık bir yalvarıştır.

1. Kedinin miyavlamaları âdeta yanık bir yalvarıştır.


yalvarış yakarış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çok yalvarma, rica ile isteme


yalvarışlı
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Yalvarır bir biçimde

Örnek:

1. Kız, benzi uçmuş, yarı ürkek, yarı yalvarışlı gülümsüyordu ona.

1. Kız, benzi uçmuş, yarı ürkek, yarı yalvarışlı gülümsüyordu ona.


yalvarma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yalvarmak işi

Örnek:

1. Zari zari ağlayarak ümitsiz ve bitkin yalvarmaya koyuldu.

1. Zari zari ağlayarak ümitsiz ve bitkin yalvarmaya koyuldu.


yalvarmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Birinden ısrarlı bir biçimde, kendine acındıracak sözlerle, saygılı bir biçimde bir şey istemek

Örnek:

1. Kıymetli tutuyorsun, değil mi, bu sevgimi? / Yalvarırım beni hep titreyerek sev, e mi?

1. Kıymetli tutuyorsun, değil mi, bu sevgimi? / Yalvarırım beni hep titreyerek sev, e mi?


yalvartma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yalvartmak işi


yalvartmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Yalvarma işini yaptırmak

Örnek:

1. Yapacak ama biraz yalvartmak istiyor.

1. Yapacak ama biraz yalvartmak istiyor.


yama

İlgili Kelimeler:

gizli yama, kırkyama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Delik ve yırtığı uygun bir parça ile onarma, kapatma

2. Bu iş için kullanılan parça

Örnek:

1. Bereket versin, benim tente yaması içindeki paracıklara.

1. Bereket versin, benim tente yaması içindeki paracıklara.

3. Deride geniş leke


yama gibi durmak
Anlamı:

1. bulunduğu yere uymamak, eklendiğini belli etmek