92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Birine hoş görünmek için onursuzca davranmak, dalkavukluk etmek, tabasbus etmek
1. Ona buna yaltaklanan hizmetçi Şükriye'nin bu numaralarından faydalanırdı.
1. Ona buna yaltaklanan hizmetçi Şükriye'nin bu numaralarından faydalanırdı.
1. yaltaklanmak
1. O iri, endamlı, dökme kehribar vücudunda öyle bir sokulmak, sürtünmek, bir kedi gibi mırıldana mırıldana yaltaklık etmek istidadı göze çarpardı ki işte bu hâl kasaba çapkınlarının uykularını kaçırır, akıllarını alırdı.
1. O iri, endamlı, dökme kehribar vücudunda öyle bir sokulmak, sürtünmek, bir kedi gibi mırıldana mırıldana yaltaklık etmek istidadı göze çarpardı ki işte bu hâl kasaba çapkınlarının uykularını kaçırır, akıllarını alırdı.
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Peygamber
1. Kendini her şeyi önceden görmüş, biraz ermiş, biraz aziz, biraz yalvaç gibi hissediyor.
1. Kendini her şeyi önceden görmüş, biraz ermiş, biraz aziz, biraz yalvaç gibi hissediyor.
1. isim , isim , isim , isim , Isparta iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : ya'lvacı
1. çok yalvarmak
1. Hasta olurlarsa hastaneye götürür, doktorlara, hademelere yalvar yakar olurmuş.
1. Hasta olurlarsa hastaneye götürür, doktorlara, hademelere yalvar yakar olurmuş.
1. -e , -e , -e , -e , Yalvarma ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Yalvarma becerisi bulunmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yalvarma işi yapılmak
1. Böyle şeyler için yalvarılır mı?
1. Böyle şeyler için yalvarılır mı?
yalvarış yakarış
1. isim , isim , isim , isim , Yalvarma işi, yalvarma, rica
1. Kedinin miyavlamaları âdeta yanık bir yalvarıştır.
1. Kedinin miyavlamaları âdeta yanık bir yalvarıştır.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Yalvarır bir biçimde
1. Kız, benzi uçmuş, yarı ürkek, yarı yalvarışlı gülümsüyordu ona.
1. Kız, benzi uçmuş, yarı ürkek, yarı yalvarışlı gülümsüyordu ona.
1. isim , isim , isim , isim , Yalvarmak işi
1. Zari zari ağlayarak ümitsiz ve bitkin yalvarmaya koyuldu.
1. Zari zari ağlayarak ümitsiz ve bitkin yalvarmaya koyuldu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Birinden ısrarlı bir biçimde, kendine acındıracak sözlerle, saygılı bir biçimde bir şey istemek
1. Kıymetli tutuyorsun, değil mi, bu sevgimi? / Yalvarırım beni hep titreyerek sev, e mi?
1. Kıymetli tutuyorsun, değil mi, bu sevgimi? / Yalvarırım beni hep titreyerek sev, e mi?
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Yalvarma işini yaptırmak
1. Yapacak ama biraz yalvartmak istiyor.
1. Yapacak ama biraz yalvartmak istiyor.
gizli yama, kırkyama
1. isim , isim , isim , isim , Delik ve yırtığı uygun bir parça ile onarma, kapatma
2. Bu iş için kullanılan parça
1. Bereket versin, benim tente yaması içindeki paracıklara.
1. Bereket versin, benim tente yaması içindeki paracıklara.
3. Deride geniş leke