Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
uygunsuzca
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Uygunsuz bir biçimde


uygunsuzluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yakışmayan davranış, uymazlık, yakışıksızlık

Örnek:

1. Bu işteki uygunsuzluğu daha iyi ortaya çıkarmak için bir mukayese yapalım.

1. Bu işteki uygunsuzluğu daha iyi ortaya çıkarmak için bir mukayese yapalım.

2. Kötü durum, kötü davranış


Uygur

İlgili Kelimeler:

Uygur harfleri

Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Orta Asya'da büyük bir devlet ve uygarlık kurmuş, yazılı anıtlarla sanat eserleri bırakmış olan bir Türk kolu ve bu koldan olan kimse

2. Doğu Türkistan'da yaşayan Türk soylu halk ve bu halktan olan kimse


Özel: Evet

Telaffuz : u'ygur

Uygur harfleri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uygurlara özgü, VIII. yüzyıldan sonra kullanılan harfler


Uygurca
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eski Uygur Türkçesi

2. Uygur Türkçesi

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu Türkçeyle yazılmış olan


Özel: Evet

uyku

İlgili Kelimeler:

uyku apnesi, uyku hastalığı, uyku ilacı, uyku saati, uyku semesi, uyku sersemi, uyku seti, uyku takımı, uyku tulumu, uykusu ağır, uykusu derin, uykusu hafif, ağır uyku, daluyku, deliksiz uyku, derin uyku, ebedî uyku, hafif uyku, gaflet uykusu, kış uykusu, kuş uykusu, öğle uykusu, taş uykusu, tavşan uykusu, tilki uykusu, yaz uykusu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dış uyaranlara karşı bilincin, bütünüyle veya bir bölümünün yittiği, tepki gücünün zayıfladığı ve her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı dinlenme durumu

Örnek:

1. Hiç kimse bir diğerinin yerine karnını doyuramaz, hiç kimse bir başkasının uykusunu uyuyamaz.

1. Hiç kimse bir diğerinin yerine karnını doyuramaz, hiç kimse bir başkasının uykusunu uyuyamaz.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çevrede olup bitenin farkında olmama, gaflet, aymazlık

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Doğada görülen sükûnet durumu

Örnek:

1. Kış süresince uykuda olan ağaçlar, baharla birlikte uyandı.

1. Kış süresince uykuda olan ağaçlar, baharla birlikte uyandı.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gerçeği görememe, aymazlık


uyku (veya uykusunu) çekmek
Anlamı:

1. iyice uyumak

Örnek:

1. Erkenden yattığı biraz bunlu, gamlı gecelerde geniş kanepelerin üstünde uykusunu çekiyordu.

1. Erkenden yattığı biraz bunlu, gamlı gecelerde geniş kanepelerin üstünde uykusunu çekiyordu.


uyku apnesi
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Uykuda en az 10 saniye süren solunum duraklamalarından kaynaklanan ve uyku düzeninin bozulmasına sebep olan bir hastalık


uyku basmak (veya bastırmak)
Anlamı:

1. çok uykusu gelmek

Örnek:

1. İkimiz de esniyorduk, uyku bastırıyordu.

1. İkimiz de esniyorduk, uyku bastırıyordu.


uyku dağıtmak
Anlamı:

1. uyumasına engel olmak

Örnek:

1. Uykumu dağıtmak için birkaç fincan kahve içtim.

1. Uykumu dağıtmak için birkaç fincan kahve içtim.


uyku durak yok
Anlamı:

1. `dinlenme imkânı yok` anlamında kullanılan bir söz


uyku gözünden akmak
Anlamı:

1. çok uykusu gelmek

Örnek:

1. Yorgunsun, uyku gözlerinden akıyor.

1. Yorgunsun, uyku gözlerinden akıyor.


uyku hastalığı
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Normalden çok uyuma hastalığı


uyku ilacı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Rahat uyuyabilmek için kullanılan ilaç

Örnek:

1. Yorgunluk ona bir uyku ilacı gibi tesir etmişti.

1. Yorgunluk ona bir uyku ilacı gibi tesir etmişti.


uyku kestirmek
Anlamı:

1. kısa bir süre uyumak

Örnek:

1. Ben de bu sayede biraz uyku kestirip kuvvetimi telafi ettim.

1. Ben de bu sayede biraz uyku kestirip kuvvetimi telafi ettim.


uyku nedir bilmeden
Anlamı:

1. dinlenme imkânı bulamadan


uyku saati
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yatma ve uyuma vakti


uyku semesi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uyku sersemi


uyku sersemi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uyku sersemliği olan (kimse), uyku semesi

Örnek:

1. Uyku sersemi, kendini toplayamıyor, yüzüme afal afal bakıyor.

1. Uyku sersemi, kendini toplayamıyor, yüzüme afal afal bakıyor.


uyku sersemliği
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uykunun verdiği ağırlık ve baş dönmesi


uyku seti
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uyku takımı


uyku takımı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çarşaf, yastık kılıfı, nevresim ve yorgandan oluşan yatak eşyası, uyku seti


uyku tulumu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uyumak amacıyla içine girilen tulum biçimindeki yatak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çok uyuyan kimse


uyku tutmamak
Anlamı:

1. uyuyamamak

Örnek:

1. İkisini de uyku tutmamıştı.

1. İkisini de uyku tutmamıştı.


uyku vermek (veya getirmek)
Anlamı:

1. uyuma isteği duyurmak, uyutucu özelliği olmak

Örnek:

1. Sıkılıyorum, uyku veriyor bu tür konuşmalar artık bana.

1. Sıkılıyorum, uyku veriyor bu tür konuşmalar artık bana.