Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
usandırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Usanmasına yol açmak

Örnek:

1. Her gün birbirine benzeyen ölçülü, kavgasız yaşayış, bilmeyerek ikisini de usandırdı.

1. Her gün birbirine benzeyen ölçülü, kavgasız yaşayış, bilmeyerek ikisini de usandırdı.


usangın
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Usanmış, bıkmış

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Usanmış, bıkmış bir biçimde

Örnek:

1. Kırgın, usangın kalktı sabahın er saatlerinde.

1. Kırgın, usangın kalktı sabahın er saatlerinde.


usanılma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Usanılmak durumu


usanılmak fiil
Anlamı:

1. -den , -den , -den , -den , Usanma işi yapılmak

Örnek:

1. Bu işten çabuk usanıldı.

1. Bu işten çabuk usanıldı.


usanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Usanma durumu


usanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Usanmak durumu


usanmak fiil
Anlamı:

1. -den , -den , -den , -den , Tekrarlanması, uzun sürmesi dolayısıyla bir şeyden hoşlanmaz veya sıkılır duruma gelmek, bıkmak, bezmek

Örnek:

1. Bir iskele kuşu gibi bir aşağı bir yukarı dolaşmaktan da usandım.

1. Bir iskele kuşu gibi bir aşağı bir yukarı dolaşmaktan da usandım.


usantı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Usanç, usanma durumu


usare
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , biyoloji , biyoloji , isim , isim , eskimiş , eskimiş , biyoloji , biyoloji , Öz su

Örnek:

1. İki parmak arasında bütün usaresini salıveriyor, eriyor bitiyor.

1. İki parmak arasında bütün usaresini salıveriyor, eriyor bitiyor.


Lisan : Arapça ʿuṣāre

Telaffuz : usa:re

usçu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Akılcı

2. Aklını kullanmasını bilen


usçuluk
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , felsefe , felsefe , toplum bilimi , toplum bilimi , Akılcılık


üşenç
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üşenme, üşengeçlik

Örnek:

1. Doğruyu aramanın üşenci ruhlara çöktü mü?

1. Doğruyu aramanın üşenci ruhlara çöktü mü?


üşengeç
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok üşenen, tembel, üşengen


üşengeçlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üşengeç olma durumu, tekâsül

Örnek:

1. Üşengeçlikten o yargıyı kabullenen bir iki kişi de bu sloganı yineleyince bu kamuoyunun yargısı sayılır.

1. Üşengeçlikten o yargıyı kabullenen bir iki kişi de bu sloganı yineleyince bu kamuoyunun yargısı sayılır.


üşengen
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Üşengeç

Örnek:

1. Eniştem de üşengen bir adamdır, rahatı kaçar diye üstüne düşmedi.

1. Eniştem de üşengen bir adamdır, rahatı kaçar diye üstüne düşmedi.


üşengenlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üşengen olma durumu


üşeniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üşenme işi


üşenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üşenmek işi

Örnek:

1. Fakat tam kapıdan çıkacağım zaman, üstüme bir üşenmedir çöküyor.

1. Fakat tam kapıdan çıkacağım zaman, üstüme bir üşenmedir çöküyor.


üşenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kendinde bir gevşeklik duyarak bir işi yapmaya isteği olmamak, erinmek

Örnek:

1. Üşenmiyor, her gün üç yüz metre yürüyüp çöpünü dökmeye buraya geliyor.

1. Üşenmiyor, her gün üç yüz metre yürüyüp çöpünü dökmeye buraya geliyor.


üsera
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Esirler, köleler

Örnek:

1. Bulgarlara esir düşüp fedakâr emirberi Hasan Çavuşun marifetiyle üsera karargâhından firar edişi.

1. Bulgarlara esir düşüp fedakâr emirberi Hasan Çavuşun marifetiyle üsera karargâhından firar edişi.


Lisan : Arapça userā

Telaffuz : üsera:

Üsküdar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İstanbul iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : üskü'dar

üsküf
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Yüksek aşamadaki yeniçeri subaylarının giydikleri, yarısı arkaya sarkan uzun bir sarık


Lisan : Rumca

uskumru

İlgili Kelimeler:

uskumru dolması

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Uskumrugillerden, sıcak ve ılık denizlerde sürü durumunda yaşayan, çizgili bir deniz balığı (Scomber scombrus)

Örnek:

1. Uskumrunun hareleri daha sık, gözleri küçük oysa kolyozun hem hareleri daha taraklı hem gözleri daha patlak.

1. Uskumrunun hareleri daha sık, gözleri küçük oysa kolyozun hem hareleri daha taraklı hem gözleri daha patlak.


Lisan : Rumca

Telaffuz : usku'mru

uskumru dolması
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir tür uskumru yemeği


uskumrugiller
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Açık denizlerde yaşayan, mekik biçiminde uzun gövdeli, örnek hayvanı uskumru olan bir balık familyası