92406 kayıt bulundu.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Ümmet olarak
1. Özlenen baharlar vardır, soyca sopça, ümmetçe özlenen baharlar...
1. Özlenen baharlar vardır, soyca sopça, ümmetçe özlenen baharlar...
Telaffuz : ümme'tçe
1. isim , isim , isim , isim , Bir İslam topluluğu olarak kalmak amacını güdenlerin görüşü
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Okuyup yazması olmayan
1. Ha onun elinde yün ha ümmi adamın elinde gazete!
1. Ha onun elinde yün ha ümmi adamın elinde gazete!
Lisan : Arapça ummī
Telaffuz : ümmi:
1. isim , isim , isim , isim , Ümmi olma durumu
1. Keşke bizim ilmimiz, bunun ümmiliğinin ayak tozuna erişebilse!
1. Keşke bizim ilmimiz, bunun ümmiliğinin ayak tozuna erişebilse!
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bayındırlık
1. Mezarlığın ümranı ölülerden ziyade yaşayanların teselli ve itminanı için değil midir?
1. Mezarlığın ümranı ölülerden ziyade yaşayanların teselli ve itminanı için değil midir?
Lisan : Arapça ʿumrān
Telaffuz : ümra:nı
1. isim , isim , isim , isim , İstanbul iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : ümra:niye
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bayındır, gelişmiş
1. Bu enerji, boş Anadolu'yu zengin ve ümranlı bir vatan yapmak için hiçbir vakit kullanılmadı.
1. Bu enerji, boş Anadolu'yu zengin ve ümranlı bir vatan yapmak için hiçbir vakit kullanılmadı.
1. isim , isim , isim , isim , Hac mevsimi dışında Kâbe'yi ve Mekke'nin öbür kutsal yerlerini ziyaret etme
Lisan : Arapça ʿumre
1. umudu kesmek
1. Millet köyden umudu üzmüş bir kere. Hele gençler bir an önce çekip gitmek istiyor.
1. Millet köyden umudu üzmüş bir kere. Hele gençler bir an önce çekip gitmek istiyor.
1. bir şeyin artık gerçekleşemeyeceği inancına varmak
1. Umudu kırılınca boynu bükük, ahıra, ineği sağmaya indi.
1. Umudu kırılınca boynu bükük, ahıra, ineği sağmaya indi.
1. artık olacağını beklememek
1. Aradan dört beş yıl geçince bir yerden de haber gelmeyince sağlığından umutlarını kesmişler.
1. Aradan dört beş yıl geçince bir yerden de haber gelmeyince sağlığından umutlarını kesmişler.
1. umut kesmesine yol açmak
1. Onun bu sözleri de umutlarımı biraz daha kırdı ama susmak istemedim.
1. Onun bu sözleri de umutlarımı biraz daha kırdı ama susmak istemedim.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Boğaz
2. Gırtlak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Umma durumu yaratılmak veya umma durumuna konu olmak
1. Ne kadar beklenmez, umulmaz iş varsa benim karşıma çıkıyor.
1. Ne kadar beklenmez, umulmaz iş varsa benim karşıma çıkıyor.
umumhane, umum müdür
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bütün, tüm, kamu
1. Onun umum kumandanlığı, boş çöller içinde bedevi şeyhlerine verilen fahri paşalıklar gibi bir şey idi.
1. Onun umum kumandanlığı, boş çöller içinde bedevi şeyhlerine verilen fahri paşalıklar gibi bir şey idi.
2. zamir , zamir , zamir , zamir , Herkes, halk, ahali
1. Üçü de kısa bir boyun kırışıyla umumu selamladılar.
1. Üçü de kısa bir boyun kırışıyla umumu selamladılar.
Lisan : Arapça ʿumūm
Telaffuz : umu:mu
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Genel müdür
1. Bunlardan ne elde edeceğim, deyip hemen umum müdürün karşısına bir çıkışım var.
1. Bunlardan ne elde edeceğim, deyip hemen umum müdürün karşısına bir çıkışım var.