umum müdürlük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genel müdürlük

umumhane

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Genelev

Lisan : Arapça ʿumūm + Farsça ḫāne

Telaffuz : umumha:ne

umumi

İlgili Kelimeler:

umumi af, umumi coğrafya, umumi efkâr, umumi heyet, umumi kâtip, umumi kongre, umumi vekâletname, müddeiumumi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Genel

Örnek:

1. Hükümdarların yumuşak kalpliliğini zaaf sayan umumi hüküm belki de haklıdır.

1. Hükümdarların yumuşak kalpliliğini zaaf sayan umumi hüküm belki de haklıdır.

Lisan : Arapça ʿumūmī

Telaffuz : umu:mi:

umumi af

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , Genel af

umumi coğrafya

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Genel coğrafya

umumi efkâr

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kamuoyu

Örnek:

1. Meclisin çoğunluğu bu devrede ittihatçı idi ve harbe girdikleri için umumi efkâr onların aleyhindeydi.

1. Meclisin çoğunluğu bu devrede ittihatçı idi ve harbe girdikleri için umumi efkâr onların aleyhindeydi.

umumi heyet

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yönetim kurulu

umumi kâtip

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Genel sekreter

umumi kongre

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Genel kongre

umumi vekâletname

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Genel vekâletname

umumilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellik

umumiyet

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Genellik

Lisan : Arapça ʿumūmiyyet

Telaffuz : umu:miyet

umumiyetle

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Genellikle

Örnek:

1. Tarihçiler umumiyetle geçmişi mukadder, geleceği ise belirlenmemiş telakki ederler.

1. Tarihçiler umumiyetle geçmişi mukadder, geleceği ise belirlenmemiş telakki ederler.

Telaffuz : umu:miye'tle

umur

İlgili Kelimeler:

umurgörmüş

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İşler

Örnek:

1. Artık siyaset ve hükûmet umurunu erbabına bırak!

1. Artık siyaset ve hükûmet umurunu erbabına bırak!

Lisan : Arapça umūr

Telaffuz : umu:ru

umur

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aldırış etme, önem verme

Örnek:

1. Kim aldırır? Annesi umurumda mıydı benim?

1. Kim aldırır? Annesi umurumda mıydı benim?

Lisan : Arapça umūr

umurgörmüş

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Önemli görevlerde bulunmuş (kimse)

2. Görgülü, olgun (kimse)

3. Deneyimi çok olan

Telaffuz : umu'rgörmüş

umurgörmüşlük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Umurgörmüş olma durumu

umursama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Umursamak durumu

umursamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Aldırış etmek, önem vermek

Örnek:

1. Politikayı zerre kadar umursadığı yoktu.

1. Politikayı zerre kadar umursadığı yoktu.

umursamamazlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 umursamazlık

umursamaz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Umursamayan, aldırış etmeyen

umursamazca

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Umursamaz bir biçimde, umursamazcasına

Telaffuz : umursama'zca

umursamazcasına

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Umursamazca

Telaffuz : umursama'zcasına

umursamazlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Umursamama, aldırış etmeme durumu

Örnek:

1. Bütün yüzlerde gördüğüm ifade sadece bir umursamazlıktan ibaret kalmıştı.

1. Bütün yüzlerde gördüğüm ifade sadece bir umursamazlıktan ibaret kalmıştı.

umursanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Umursanmak durumu