Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
tevzi bürosu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dağıtım işleri ile uğraşan büro


tevzi etmek
Anlamı:

1. dağıtmak, üleştirmek


tevziat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Dağıtmalar, üleştirmeler


Lisan : Arapça tevzīʿāt

Telaffuz : tevzi:a:tı

teyakkuz
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Uyanıklık


Lisan : Arapça teyaḳḳuẓ

teyakkuza geçmek
Anlamı:

1. dikkatli ve tetikte olmak


teybe almak
Anlamı:

1. söylenilen söz, müzik vb.ni teyp makinesindeki banda geçirmek


teyel

İlgili Kelimeler:

teyel ipliği, Hristo teyeli

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Seyrek ve eğreti dikiş


teyel ipliği
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Teyel yapmakta kullanılan iplik


teyel yapmak (veya atmak)
Anlamı:

1. dikilecek parçaları birbirine teyelle tutturmak

2. kumaşın üzerinde dikilecek yerleri teyelle belirtmek


teyelleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Teyellemek işi


teyellemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İki parçayı eğreti olarak seyrek dikişle elde dikmek, ilintilemek, ilgilemek


teyellenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Teyellenmek işi


teyellenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kumaş teyelle tutturulmak, üzerine teyel yapılmak


teyelli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Teyelle tutturulmuş, teyellenmiş

2. Üzerine teyel atılmış


teyemmüm
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Su bulunmayan yerde su niyetiyle toprak, kum vb. şeylerle abdest alma


Lisan : Arapça teyemmum

teyit
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gerçekleme


Lisan : Arapça teʾyīd

Telaffuz : teyi:di

teyit etmek
Anlamı:

1. gerçeklemek

Örnek:

1. Nitekim biraz evvelki sözleriniz de onu teyit ediyordu.

1. Nitekim biraz evvelki sözleriniz de onu teyit ediyordu.


teyp

İlgili Kelimeler:

videoteyp

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Manyetik bir bant üzerine sesleri kaydeden ve okuyan aygıt


Lisan : İngilizce tape

teyze

İlgili Kelimeler:

teyzezade

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Annenin kız kardeşi, ana yarısı

Örnek:

1. Teyzem de çok gecikiyor, uyuyakalmışım yeniden.

1. Teyzem de çok gecikiyor, uyuyakalmışım yeniden.

2. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Anne yaşıtı kadınlara söylenen bir seslenme sözü


Telaffuz : te'yze

teyzelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Teyze olma durumu

2. Teyzeye yakışan davranış


teyzezade
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Teyzenin oğlu


Lisan : Türkçe teyze + Farsça zāde

Telaffuz : teyzeza:de

tez

İlgili Kelimeler:

bitirme tezi

Anlamı:

1. isim , isim , mantık , mantık , isim , isim , mantık , mantık , Sav

2. Üniversitelerde öğrencilerin veya öğretim üyelerinin hazırlayıp bazen bir sınav kurulu önünde savundukları bilimsel eser

Örnek:

1. Tezini mitolojiden hazırlayan gözlüklü bir delikanlı.

1. Tezini mitolojiden hazırlayan gözlüklü bir delikanlı.


Lisan : Fransızca thèse

tez

İlgili Kelimeler:

tez beri, tez canlı, tez vakit, tezelden, canı tez, içi tez

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çabuk olan, süratli

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Süratli bir biçimde

Örnek:

1. Dost ben gidersem de yaşın yaşın ağlama / Bu muhabbet bize tez ayrılık getirir

1. Dost ben gidersem de yaşın yaşın ağlama / Bu muhabbet bize tez ayrılık getirir


Lisan : Farsça tīz

tez beri
Anlamı:

1. zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , Kolaylıkla

Örnek:

1. Karı biraz sağırdır, tez beri duymaz ki.

1. Karı biraz sağırdır, tez beri duymaz ki.

2. Çabucak


tez canlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Aceleci

Örnek:

1. Öteye beriye aceleyle uçup gelen tez canlı, tiz sesli kırlangıçlar...

1. Öteye beriye aceleyle uçup gelen tez canlı, tiz sesli kırlangıçlar...