Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
tevhit

İlgili Kelimeler:

tevhit ehli

Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Allah'ın birliğine inanma, bir sayma, bir olarak bakma

2. din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , din bilgisi , Tek tanrıcılık

3. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Divan edebiyatında Allah'ı övmek için yazılan manzume

4. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Birkaç şeyi bir araya getirme, birleştirme


Lisan : Arapça tevḥīd

Telaffuz : tevhi:di

tevhit ehli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Allah'ın birliğine inananlar


tevhit etmek
Anlamı:

1. Allah'ın bir olduğunu söylemek

2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , birleştirmek, bir araya getirmek

Örnek:

1. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.

1. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.


tevil
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Çevri

Örnek:

1. Selim Bey birçok vesilelerle evvelki hiddet ve şiddetini affettirmeye, sebebini başka başka şeylerle tevile çalıştı, gönlümü aldı.

1. Selim Bey birçok vesilelerle evvelki hiddet ve şiddetini affettirmeye, sebebini başka başka şeylerle tevile çalıştı, gönlümü aldı.


Lisan : Arapça teʾvīl

Telaffuz : te:vi:li

tevil etmek
Anlamı:

1. söz veya davranışa başka bir anlam vermek

Örnek:

1. Bu münasebetsizliği tevil edecek kimsede kudret kalmamıştı.

1. Bu münasebetsizliği tevil edecek kimsede kudret kalmamıştı.


tevil götürmek
Anlamı:

1. söz veya davranışa başka bir anlam verebilmek

Örnek:

1. Ne kadar inkâr etse hırsızlığı tevil götürmüyordu.

1. Ne kadar inkâr etse hırsızlığı tevil götürmüyordu.


tevki
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Padişah fermanlarına çekilen tuğra

2. Bu tuğrayı taşıyan ferman


Lisan : Arapça tevḳīʿ

Telaffuz : tevki:

tevkici
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Nişancı


tevkif

İlgili Kelimeler:

tevkifhane

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Durdurma

2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Bir suç dolayısıyla birini tutuklama


Lisan : Arapça tevḳīf

Telaffuz : tevki:fi

tevkif etmek
Anlamı:

1. tutuklamak

Örnek:

1. Yalnız şu var ki müttefik kuvvetleri küçük bahanelerle durmadan Türkleri tevkif ediyor, cezalara çarptırıyor ve bazen de müttefik merkezlerinde fena hâlde dövüyorlardı.

1. Yalnız şu var ki müttefik kuvvetleri küçük bahanelerle durmadan Türkleri tevkif ediyor, cezalara çarptırıyor ve bazen de müttefik merkezlerinde fena hâlde dövüyorlardı.


tevkifat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Para konusunda kesintiler

2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Tutuklamalar

Örnek:

1. Söyledikleri doğruysa yani eğer yine tevkifat başladıysa, bize de gelirler.

1. Söyledikleri doğruysa yani eğer yine tevkifat başladıysa, bize de gelirler.


Lisan : Arapça tevḳīfāt

Telaffuz : tevki:fa:tı

tevkifhane
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Tutukevi

Örnek:

1. İstanbul tevkifhanesinde, yedi küsur yıldır yatan, yetmiş yaşında, kalbi yağmur suyu kadar berrak ve temiz bir insan vardı.

1. İstanbul tevkifhanesinde, yedi küsur yıldır yatan, yetmiş yaşında, kalbi yağmur suyu kadar berrak ve temiz bir insan vardı.


Lisan : Arapça tevḳīf + Farsça ḫāne

Telaffuz : tevkifha:ne

tevkil
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Vekil etme


Lisan : Arapça tevkīl

Telaffuz : tevki:li

tevkil etmek
Anlamı:

1. birini vekil etmek


tevlit
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Doğurma, doğurtma

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sebep olma, oluşturma


Lisan : Arapça tevlīd

Telaffuz : tevli:di

tevlit etmek
Anlamı:

1. doğurmak, doğurtmak

2. sebep olmak, oluşturmak


tevliyet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Vakıf mallarına bakma görevi


Lisan : Arapça tevliyet

Tevrat
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Hz. Musa'ya indirilen ve Tanrı buyruklarını kapsayan, Musevilerin din kitabı, Ahd-i Atik


Özel: Evet

Lisan : Arapça tevrāt

Telaffuz : tevra:tı

tevriye
Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Bir anlatım inceliği elde etmek için birden çok anlamı olan bir sözün yakın anlamının değil de uzak anlamının kullanılması sanatı


Lisan : Arapça tevriye

tevsi
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Genişletme, yayma


Lisan : Arapça tevsīʿ

Telaffuz : tevsi:

tevsi etmek
Anlamı:

1. genişletmek, yaymak


tevşih
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Akrostiş


Lisan : Arapça tevşīḥ

Telaffuz : tevşi:hi

tevsik
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Belgeleme


Lisan : Arapça tevs̱īḳ

Telaffuz : tevsi:ki

tevsik etmek
Anlamı:

1. belgelemek

Örnek:

1. Meydana çıkarılacak yeni vesikalar olsa olsa asıl hakikati tevsik ederler.

1. Meydana çıkarılacak yeni vesikalar olsa olsa asıl hakikati tevsik ederler.


tevzi

İlgili Kelimeler:

tevzi bürosu

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Dağıtma, üleştirme


Lisan : Arapça tevzīʿ

Telaffuz : tevzi: