92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Evlerin iç avlularına su dolu testileri koymak için yapılan delikli tahta raf
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Testi yapımında kullanılan
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Er bezi
Lisan : Latince
1. `görevini iyi yapanla kötüye kullanan arasında bir fark gözetilmemektedir` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Erkek cinsiyet hormonu
Lisan : Fransızca testostérone
1. isim , isim , isim , isim , İsteklendirme, özendirme
1. O vakitler, bu kadarcık ümit ve teşvik, bizi heyecanlandırmaya yeterdi.
1. O vakitler, bu kadarcık ümit ve teşvik, bizi heyecanlandırmaya yeterdi.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir kimseyi kötü bir iş yapması için kışkırtma
Lisan : Arapça teşvīḳ
Telaffuz : teşvi:ki
1. isteklendirmek, özendirmek
1. Kasketi yıpranmış bir ihtiyar programı övüyor, halkı teşvik ediyordu.
1. Kasketi yıpranmış bir ihtiyar programı övüyor, halkı teşvik ediyordu.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bir kimseyi kötü bir iş yapması için kandırmak, kışkırtmak
1. isim , isim , isim , isim , Özendiren, isteklendiren, kışkırtan kimse, teşvikkâr
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Teşvikçi
Lisan : Arapça teşvīḳ + Farsça -kār
Telaffuz : teşvikkâ:rı
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Karıştırma, bulandırma
Lisan : Arapça teşvīş
Telaffuz : teşvi:şi
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Karalama, müsvedde yapma
Lisan : Arapça tesvīd
Telaffuz : tesvi:di
tesviye aleti, tesviyeruhu
1. isim , isim , isim , isim , Düz duruma getirme, düzleme
2. ticaret , ticaret , ticaret , ticaret , Ödeme, verme
3. Hükûmetçe bir yere gönderilen erlere verilen ve bilet yerine geçen kâğıt
Lisan : Arapça tesviye
1. isim , isim , isim , isim , Metal, tahta vb. maddelerden yapılmış parçaları istenilen biçime sokmak için işleyerek düzelten zanaatçı
1. isim , isim , isim , isim , Tesviyecinin işi veya mesleği
1. Kendimi övmek gibi olmasın ama tornacılıktan anlarım, tesviyecilikten anlarım.
1. Kendimi övmek gibi olmasın ama tornacılıktan anlarım, tesviyecilikten anlarım.
1. isim , isim , teknik , teknik , isim , isim , teknik , teknik , Su terazisi
Telaffuz : tesviye'ru:hu
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Uğurlama
Lisan : Arapça teşyīʿ
Telaffuz : teşyi:
1. uğurlamak, geçirmek
1. Onları kasabanın kenarına kadar teşyi ettim.
1. Onları kasabanın kenarına kadar teşyi ettim.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Uyma, uygun gelme
Lisan : Arapça teṭābuḳ
Telaffuz : teta:buk
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , İnsan ve hayvan vücuduna açık yaralardan giren, genellikle toprakta, gübrede yaşayan bir basilin yol açtığı, kasların sürekli ağrılı kasılmasıyla kendini gösteren ateşli ve tehlikeli bir hastalık, kazıklı humma
1. Onun tetanosun yakıcı pençesinde ne büyük bir ızdırapla kıvrandığını boş gözlerle seyretti.
1. Onun tetanosun yakıcı pençesinde ne büyük bir ızdırapla kıvrandığını boş gözlerle seyretti.
Lisan : Fransızca tétanos
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir şeyi iyice inceleme, onunla ilgili bilgi edinme, araştırma
Lisan : Arapça tetebbuʿ
Telaffuz : tetebbu:
1. inceleme yapmak, araştırmak
1. İbni Haldun külliyatını tetebbu etmeyenlere sırlarını ifşa etmez eser.
1. İbni Haldun külliyatını tetebbu etmeyenlere sırlarını ifşa etmez eser.