Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
tespih ağacıgiller
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , İki çeneklilerden, tespih ağacı ve maun ağacı ile benzer cinsleri içine alan bir bitki familyası


tespih böceği
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kabuklulardan, karada, nemli yerlerde yaşayan, 15 milimetre uzunluğunda, dokunulduğunda top biçimini alan, yemek artıkları, kök ve meyvelerle beslenen bir tür böcek (Armadillidium vulgare)


tespih böcekleri
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Örnek hayvanı tespih böceği olan kabuklular takımı


tespih çalısı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Tespih ağacı


tespih çekmek
Anlamı:

1. tespihin tanelerini birer birer iki parmak arasından geçirmek

Örnek:

1. Kimisi bağdaş kurmuş, tespih çekiyor, kimisi diz çökmüş, Kur'an okuyor.

1. Kimisi bağdaş kurmuş, tespih çekiyor, kimisi diz çökmüş, Kur'an okuyor.

2. Allah'ın adını zikrederek ibadet etmek

3. tespih tanelerini çeşitli maddelerden imal etmek veya aynı boyda düzenlemek


tespihçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tespih yapan veya satan kişi


tespihçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tespihçinin işi veya mesleği


tespihe dizer gibi dizmek
Anlamı:

1. spor , spor , spor , spor , futbolda, rakip takımın oyuncuları arasından birer birer geçip gitmek


tespihli

İlgili Kelimeler:

tespihli silme

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tespihi olan

2. mimarlık , mimarlık , mimarlık , mimarlık , Üzerinde bir sıraya dizilmiş tespih taneleri gibi yuvarlakları olan


tespihli silme
Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Üzerinde bir sıraya dizilmiş tespih taneleri gibi yuvarlakları olan silme


tespit
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyi sağlam bir biçimde yerleştirme, yerinden oynamaz duruma getirme, saptama

2. Bir durumu kuşkuya düşürmeyecek biçimde gösterme

3. Belirleme

Örnek:

1. Bu şahane tespitlere bazı müdahaleler yapalım.

1. Bu şahane tespitlere bazı müdahaleler yapalım.

4. Sabitleme


Lisan : Arapça tes̱bīt

tespit etmek
Anlamı:

1. bir şeyi sağlam bir biçimde yerleştirmek, oynamaz duruma getirmek, saptamak

2. bir durumu kuşkuya düşürmeyecek biçimde göstermek

3. belirlemek

Örnek:

1. Karargâhtakilerin hiçbiri, yüzü paramparça olmuş bu delikanlının kimliğini tespit edemedi.

1. Karargâhtakilerin hiçbiri, yüzü paramparça olmuş bu delikanlının kimliğini tespit edemedi.

4. sabitlemek


tesri
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Çabuklaştırma, hızlandırma


Lisan : Arapça tesrīʿ

Telaffuz : tesri:

teşri

İlgili Kelimeler:

teşri kuvveti

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yasama


Lisan : Arapça teşrīʿ

Telaffuz : teşri:

tesri etmek
Anlamı:

1. çabuklaştırmak, hızlandırmak


teşri kuvveti
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Yasama gücü


teşrif
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir yeri onurlandırma, şereflendirme

2. Gelmesiyle bir yeri onurlandırma


Lisan : Arapça teşrīf

Telaffuz : teşri:fi

teşrif etmek
Anlamı:

1. şereflendirmek, onurlandırmak

2. bir yere gelmek

Örnek:

1. Efendi hazretleri, nihayet teşrif edebilmişler demek?

1. Efendi hazretleri, nihayet teşrif edebilmişler demek?


teşrifat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Resmî günlerde ve toplantılarda devlet büyüklerinin makam ve mevki sıralarına göre kabulü

2. Kurallara göre davranma


Lisan : Arapça teşrīfāt

Telaffuz : teşri:fa:tı

teşrifatçı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Resmî günlerde tören ve çağrılarda çağrılıları kurallara göre karşılamakla ve ağırlamakla görevli kimse


teşrifatçılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Teşrifatçı olma durumu

Örnek:

1. Önde teşrifatçılık vazifesi gören iki garson.

1. Önde teşrifatçılık vazifesi gören iki garson.

2. Teşrifata önem verme durumu


teşrih

İlgili Kelimeler:

teşrihhane, teşrih masası

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir sorunu veya konuyu ele alıp en ince noktalarına kadar gözden geçirerek anlatma, açımlama

2. tıp , tıp , tıp , tıp , Anatomi

Örnek:

1. O uğursuz teşrih atlasını hazırlamaya da işte böyle başladı.

1. O uğursuz teşrih atlasını hazırlamaya da işte böyle başladı.

3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , İskelet


Lisan : Arapça teşrīḥ

Telaffuz : teşri:hi

teşrih etmek
Anlamı:

1. açımlamak


teşrih masası
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Otopsi yapılan özel masa

Örnek:

1. Özellikle kıllı bir bölgeden açtığı deliği de maharetle diktikten sonra cesedi teşrih masasından alıp ona kendi yabanlık elbiselerini giydirdi.

1. Özellikle kıllı bir bölgeden açtığı deliği de maharetle diktikten sonra cesedi teşrih masasından alıp ona kendi yabanlık elbiselerini giydirdi.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gerçekleri açıklamaya, göstermeye yarayan şey

Örnek:

1. Yalnızlığı, kutsal bir efsane olmaktan çıkarıp bir teşrih masasına yatırıyor.

1. Yalnızlığı, kutsal bir efsane olmaktan çıkarıp bir teşrih masasına yatırıyor.


teşrihhane
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Otopsi yapılan yer

2. Tıp fakültelerinde anatomi dersi yapılan yer


Lisan : Arapça teşrīḥ + Farsça ḫāne

Telaffuz : teşrihha:ne