Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
teşrii

İlgili Kelimeler:

teşrii kuvvet, teşrii masuniyet

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Yasamalı


Lisan : Arapça teşrīʿī

Telaffuz : teşri:i:

teşrii kuvvet
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Yasama gücü


teşrii masuniyet
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Yasama dokunulmazlığı


teşrik

İlgili Kelimeler:

teşrikimesai

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yaptığı bir işe bir kimseyi ortak etme


Lisan : Arapça teşrīk

Telaffuz : teşri:ki

teşrikimesai
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir gaye uğruna kurulan çalışma ortaklığı, birlikte çalışma, iş birliği

Örnek:

1. Onunla yıllardır teşrikimesaimiz var.

1. Onunla yıllardır teşrikimesaimiz var.


Lisan : Arapça teşrīk + mesāʿī

Telaffuz : teşri:kimesa:i:

teşrin

İlgili Kelimeler:

ilk teşrin, son teşrin

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yılın onuncu ve on birinci aylarına verilen ortak ad


Lisan : Arapça teşrīn

Telaffuz : teşri:ni

teşrinievvel
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Ekim


Lisan : Arapça teşrīn + evvel

Telaffuz : teşri:nievvel

teşrinisani
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kasım


Lisan : Arapça teşrīn + s̱ānī

Telaffuz : teşri:nisa:ni:

test

İlgili Kelimeler:

gebelik testi, kalibrasyon testi, kurbağa testi, tüberkülin testi, zekâ testi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kimsenin, bir topluluğun doğal veya sonradan kazanılmış yeteneklerini, bilgi ve becerilerini ölçmeye ve anlamaya yarayan sınama

2. eğitim bilimi , eğitim bilimi , eğitim bilimi , eğitim bilimi , Doğru cevabın seçenekler arasından bulunmasına dayanan bir sınav türü

Örnek:

1. O gün üniversite test sınavında kazanamadığını öğrenmiştir.

1. O gün üniversite test sınavında kazanamadığını öğrenmiştir.

3. biyoloji , biyoloji , fizik , fizik , biyoloji , biyoloji , fizik , fizik , Biyolojik bir işlevi veya değişmez bir niteliği incelenen bireyin tepkisini, örnek olarak alınan normal bireyinkiyle karşılaştırarak ölçmeye ve değerlendirmeye yarayan yoklama

4. tıp , tıp , tıp , tıp , Bir hastalığın varlığını ve niteliğini anlamak için yapılan laboratuvar araştırması


Lisan : İngilizce test

teşt
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Çamaşır leğeni


Lisan : Farsça ṭaşt

test etmek
Anlamı:

1. denemek, ölçmek

2. sınamak, yoklamak

3. yemeği tatmak


testere

İlgili Kelimeler:

testere balığı, testere çaprazı, kıl testere

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağaç, demir vb. şeyleri kesmeye yarayan, genellikle üçgen biçiminde dişleri olan, dar ve uzunca çelik araç

Örnek:

1. Ağaç testeresi. Demir testeresi.

1. Ağaç testeresi. Demir testeresi.


Lisan : Farsça dest + erre

Telaffuz : te'stere

testere balığı
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Testere balığıgillerden, Atlantik Okyanusu ve Akdeniz'de yaşayan, burnu uzun ve iki yanı testere gibi dişli olan, köpek balığına benzer iri bir balık, marangoz balığı (Pristis pristis)


testere balığıgiller
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Gövdesi basık, ağzı testere biçiminde, örnek cinsi testere balığı olan bir köpek balığı familyası


testere çaprazı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Testerenin ağzını açmak için kullanılan alet


testereleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Testerelemek işi


testerelemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Testere ile kesmek


testereli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Testere biçiminde dişleri olan

Örnek:

1. Testereli bıçak.

1. Testereli bıçak.


testi

İlgili Kelimeler:

testi kabağı, testi kebabı, dipsiz testi, su testisi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geniş gövdeli, dar boğazlı, emzikli veya emziksiz olabilen, toprak, cam, metal vb. maddelerden yapılan su kabı

Örnek:

1. Yalnız çeşme başında dizleri üstüne çökmüş bir ihtiyar kadın, testisini dolduran genç kızı bekleyerek bize bakıyordu.

1. Yalnız çeşme başında dizleri üstüne çökmüş bir ihtiyar kadın, testisini dolduran genç kızı bekleyerek bize bakıyordu.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kabın alabileceği miktarda olan


Lisan : Farsça destī

testi gibi
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , büyük ve sarkık (meme)


testi kabağı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Su kabağı


testi kebabı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçi et ve sebze ile doldurulmuş ve ağzı hamurla sıvanmış testinin ocak veya fırına verilmesi yoluyla pişirilen bir kebap türü


testi kırılmadan
Anlamı:

1. iş işten geçmeden


testi kırılsa da kulpu elde kalır
Anlamı:

1. `zarar da etse varlıklı bir kimse büsbütün yoksul kalmaz` anlamında kullanılan bir söz


testici
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Testi yapan veya satan kimse