Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
tenkitçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eleştirmenlik


tenkitli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eleştirmeli

Örnek:

1. Tenkitli metin yayını.

1. Tenkitli metin yayını.


tenkitsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eleştirmesiz


tenkiye
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Anüsten su vererek kalın bağırsağın içini temizleme

2. Bu iş için kullanılan araç


Lisan : Arapça tenḳiye

tennure
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Mevlevi dervişlerinin giydiği kolsuz, yakasız, yırtmaçlı, beli kırmalı, uzun ve geniş giysi

Örnek:

1. O tennurelerin elvan elvan renkleri ve bu renklerin göz alıcı, baş döndürücü kasırgası...

1. O tennurelerin elvan elvan renkleri ve bu renklerin göz alıcı, baş döndürücü kasırgası...


Lisan : Arapça tennūre

Telaffuz : tennu:re

tenor
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , En tiz erkek sesi

2. Sesi böyle olan şarkıcı, sanatçı


Lisan : İtalyanca tenore

tensel
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bedene ait, tenle ilgili

2. Cinsel

Örnek:

1. Daha çok tensel ihtirasa açık olan bu evlilik başlangıçta mutluluk getirir.

1. Daha çok tensel ihtirasa açık olan bu evlilik başlangıçta mutluluk getirir.


tensik
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Düzenleme, düzeltme, yoluna koyma


Lisan : Arapça tensīḳ

Telaffuz : tensi:ki

tensik etmek
Anlamı:

1. düzeltmek


tensikat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Düzen vermeler, düzenlemeler

2. Bir iş yerinde kadro düzenlemeleri


Lisan : Arapça tensīḳāt

Telaffuz : tensi:ka:tı

tensil

İlgili Kelimeler:

tensil sahası

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Ağacın düşen yapraklarını toplayıp dibine gömme


Lisan : Arapça tensīl

Telaffuz : tensi:li

tensil sahası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağaçların düşen yapraklarının toplandığı alan


tensip
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yaraştırma


Lisan : Arapça tensīb

Telaffuz : tensi:bi

tensip etmek
Anlamı:

1. uygun bulmak, uygun görmek, münasip görmek

Örnek:

1. Benim tensip edeceğim yerde, bir yüzümü görsün, kâfiymiş.

1. Benim tensip edeceğim yerde, bir yüzümü görsün, kâfiymiş.


tente

İlgili Kelimeler:

tente güvertesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle güneşten korunmak için bir yerin üzerine gerilen bez, naylon vb.nden yapılmış örtü

Örnek:

1. En üst setin bir özelliği, ağaçtan ağaca tente gerilmiş olmasıdır.

1. En üst setin bir özelliği, ağaçtan ağaca tente gerilmiş olmasıdır.


Lisan : İtalyanca tenda

Telaffuz : te'nte

tente güvertesi
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Hafif güverte


tenteli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tentesi olan

Örnek:

1. Uzun, tenteli, tek atlı muhacir arabalarına binilir.

1. Uzun, tenteli, tek atlı muhacir arabalarına binilir.


tentene
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Dantel

Örnek:

1. Vitrinlerde tenteneleri, işlemeleri, esvapları seyretti.

1. Vitrinlerde tenteneleri, işlemeleri, esvapları seyretti.


Lisan : Fransızca dentelle

tenteneli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dantelli


tentenesiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dantelsiz


tentesiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tentesi olmayan


tentür
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Alkolün bir veya birden çok bitki üstündeki eritici etkisi sonucu elde edilen sıvı ilaç

Örnek:

1. İyot tentürü.

1. İyot tentürü.


Lisan : Fransızca teinture

tentürdiyot
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Mikrop kapmasını önlemek için bir kesik veya sıyrığa sürülen iyot tentürü


Lisan : Fransızca teinture d'iode

tenvir
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Aydınlatma

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bilgi verme, aydınlatma


Lisan : Arapça tenvīr

Telaffuz : tenvi:ri

tenvir etmek
Anlamı:

1. ışıklandırmak, aydınlatmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bilgi vermek, aydınlatmak

Örnek:

1. Hep o musikiden anlayan arkadaşımız konuşuyor, bizi tenvir ediyordu.

1. Hep o musikiden anlayan arkadaşımız konuşuyor, bizi tenvir ediyordu.