92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kendine mal etme
Lisan : Arapça temelluk
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Temeli olmayan
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gerçek veya sağlam olmayan, asılsız, yanlış
1. Bu temelsiz sözler sonradan çürütülmüştür.
1. Bu temelsiz sözler sonradan çürütülmüştür.
3. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Asılsız olarak, gerçeğe aykırı bir biçimde
kandilli temenna, yerden temenna
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Öne doğru eğildikten sonra doğrulurken eli başa götürerek verilen selam
1. Bir temenna ile salonda hazır bulunanları selamladı.
1. Bir temenna ile salonda hazır bulunanları selamladı.
Lisan : Arapça temennā
Telaffuz : temenna:
1. öne doğru eğildikten sonra doğrulurken eli başa götürerek selam vermek
1. Karşımızda yerle beraber temenna ediyor, akşam şerifleriniz hayır olsun diye iki büklüm oluyor.
1. Karşımızda yerle beraber temenna ediyor, akşam şerifleriniz hayır olsun diye iki büklüm oluyor.
1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin gerçekleşmesini dileme
1. Hangi şair bu kadar pürüzsüz ve kuvvetli bir dille ölüm temennisinde bulunabildi?
1. Hangi şair bu kadar pürüzsüz ve kuvvetli bir dille ölüm temennisinde bulunabildi?
2. Dilek
1. Fakat asıl temennim onların daha yüksek düşünceler için aşılması gereken basamaklar olmasıdır.
1. Fakat asıl temennim onların daha yüksek düşünceler için aşılması gereken basamaklar olmasıdır.
Lisan : Arapça temennī
Telaffuz : temenni:
1. dilemek
1. Temenni edelim ki ömürleri damat beyin boyu gibi uzun olsun.
1. Temenni edelim ki ömürleri damat beyin boyu gibi uzun olsun.
temerküz kampı
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir yerde toplanma
Lisan : Arapça temerkuz
1. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , ödenmesi hâlâ mümkün olan borcu ödememekte direnmek
temerrüt faizi
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Dikkafalılık, kafa tutma, direnme
2. hukuk , hukuk , ekonomi , ekonomi , hukuk , hukuk , ekonomi , ekonomi , Ek faiz ödememe durumu
3. hukuk , hukuk , ekonomi , ekonomi , hukuk , hukuk , ekonomi , ekonomi , Herhangi bir sebebe dayanmaksızın borcu ödememekte direnme, direnim
Lisan : Arapça temerrud
1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Borcun zamanında ödenememesi sonucu daha sonra ödenen ek faiz
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Benzeşme
2. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , Özümleme
Lisan : Arapça temes̱s̱ul
temettü hissesi
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , ticaret , ticaret , isim , isim , eskimiş , eskimiş , ticaret , ticaret , Kazanç
Lisan : Arapça temettuʿ
Telaffuz : temettü:
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Dalgalanma
Lisan : Arapça temevvuc
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kendini gösterme, sivrilme
Lisan : Arapça temeyyuz
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Mühürleme
Lisan : Arapça temhīr
Telaffuz : temhi:ri
1. isim , isim , isim , isim , Korkusunu giderme, inanç verme
2. Sağlama, elde etme
3. Gerçekleştirme
1. Evde huzuru temin annenin görevidir.
1. Evde huzuru temin annenin görevidir.
Lisan : Arapça teʾmīn
Telaffuz : te:min
1. korkusunu gidermek, güven vermek
1. Dünyada ondan başka kimseyi sevmeyeceğini bana bir kere daha temin etti.
1. Dünyada ondan başka kimseyi sevmeyeceğini bana bir kere daha temin etti.
2. sağlamak, elde etmek, tedarik etmek
1. Size bütün bir kış için kuru ot temin edecek.
1. Size bütün bir kış için kuru ot temin edecek.