92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Televizyon alıcısı ile birlikte verilen ve alıcının vergisinin ödenmiş olduğunu gösteren belge
1. Dizi film
1. Televizyon dizilerinde rol alan küçük çapta bir oyuncuydu.
1. Televizyon dizilerinde rol alan küçük çapta bir oyuncuydu.
1. isim , isim , isim , isim , Televizyonda gösterilmek için hazırlanmış film
1. isim , isim , isim , isim , Televizyonda gösterilmek için hazırlanmış oyun
1. isim , isim , isim , isim , Televizyonda sunulan, haber, müzik, eğlence gibi kendi başına bir bütün oluşturan yayınlardan her biri
1. isim , isim , isim , isim , Televizyon yayını yapmak üzere donatılmış her türlü hareketli veya sabit tesis
1. isim , isim , isim , isim , Televizyon verici istasyonlarının aracılığıyla alıcılara ulaştırılan yayın düzeni
1. isim , isim , isim , isim , Televizyon satan kimse
2. Televizyon onarıcısı
3. Televizyon kuruluşunda çalışan görevli kimse
1. isim , isim , isim , isim , Televizyon yapma, onarma veya satma işi
2. Televizyoncunun yaptığı iş
1. isim , isim , isim , isim , Lakerda yapılmak için kesilmiş torik balığı parçası, takoz
Lisan : Rumca
telgraf çiçeği, telgraf direği, telgrafhane, telgraf hattı, telgrafname, telgraf teli, telgraf üslubu, cevaplı telgraf, şifreli telgraf, telsiz telgraf, yıldırım telgraf
1. isim , isim , isim , isim , İki merkez arasında, kararlaştırılmış işaretlerin yardımıyla yazılı haberlerin veya belgelerin iletimini sağlayan bir telekomünikasyon düzeni
1. Hareketimiz hiçbir tarafa telgrafla bildirilmeyecekti.
1. Hareketimiz hiçbir tarafa telgrafla bildirilmeyecekti.
2. Bu düzenle gönderilen haberin yazılı olduğu kâğıt
1. Dün telgrafla sıhhatinizi sormak için kasabaya inmiştim.
1. Dün telgrafla sıhhatinizi sormak için kasabaya inmiştim.
Lisan : Fransızca télégraphe
1. telgrafla haber göndermek, tellemek
1. İstanbul'a telgraf çekip para getirtmekten başka çare yoktu.
1. İstanbul'a telgraf çekip para getirtmekten başka çare yoktu.
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bir çeneklilerden, boğumlu sarkık dallı, yaprakları etli, uçları sivri, bazı türlerinde yaprakların alt ve üst yüzü mor ve gümüşi yollu, beyaz, mavi veya pembe çiçekli bir süs bitkisi (Tradescantia)
1. isim , isim , isim , isim , Telgraf hattını aktarmada kullanılan ağaç veya metal direk
1. isim , isim , isim , isim , Telgrafçı olma durumu
1. Bu telgrafçılık âlemi başka bir âlemdir.
1. Bu telgrafçılık âlemi başka bir âlemdir.
2. Telgrafçının yaptığı iş
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Telgraf aracılığıyla haberleşmeyi sağlayan resmî kuruluş
Lisan : Fransızca télégraphe + Farsça ḫāne
Telaffuz : telgrafha:ne
1. isim , isim , isim , isim , Telgraf metni
1. Bu mülahazaya binaen, padişaha hitaben bir telgrafname hazırlandı.
1. Bu mülahazaya binaen, padişaha hitaben bir telgrafname hazırlandı.
Lisan : Fransızca télégraphe + Farsça nāme
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Özet, özetleme, kısaltma
2. tarih , tarih , tarih , tarih , Sadrazamın bir sorunu kendi düşünceleriyle birlikte özet olarak yazıp padişaha sunduğu kâğıt
Lisan : Arapça telḫīs
Telaffuz : telhi:si
1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Padişaha sunulacak işlerin özetini çıkarmakla görevli kimse