tekerli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tekeri olan, tekerlekli

tekerrür

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tekrarlanma

Örnek:

1. Tarihin bir tekerrürden ibaret olduğunu, şimdi bir kere daha öğreniyoruz.

1. Tarihin bir tekerrürden ibaret olduğunu, şimdi bir kere daha öğreniyoruz.

Lisan : Arapça tekerrur

tekerrür etmek

Anlamı:

1. tekrarlanmak

Örnek:

1. Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar / Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?

1. Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar / Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?

tekesakalı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Birleşikgillerden, kökleri sebze olarak kullanılan otsu bir bitki (Tragopogon porrifolius)

Telaffuz : teke'sakalı

tekeseme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tekesemek işi

tekesemek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Dişi keçi çiftleşmek için teke istemek

tekessür

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Çoğalma, artma

Lisan : Arapça tekes̱s̱ur

tekessür etmek

Anlamı:

1. çoğalmak, artmak

tekevvün

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Oluş, var olma, doğuş

Lisan : Arapça tekevvun

tekfin

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kefenleme

Lisan : Arapça tekfīn

Telaffuz : tekfi:ni

tekfin etmek

Anlamı:

1. kefenlemek

tekfir

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kâfir sayma

Lisan : Arapça tekfīr

Telaffuz : tekfi:ri

tekfir etmek

Anlamı:

1. birini kâfir saymak

tekfur

Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Bizans İmparatorluğu zamanında vali düzeyinde olan yöneticilerle Anadolu ve Rumeli'deki Hristiyan beylerine verilen ad

Lisan : Arapça tekfūr

tekfurluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tekfur olma durumu

2. Tekfurun yönetimi altında bulunan yer

tekgövde

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Parçalara ayrılmayan, bütün olarak bulunan, monoblok

Telaffuz : te'kgövde

tekiden

Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Tekit ederek, tekit yoluyla, üsteleyerek, yineleyerek

Lisan : Arapça te'kīden

Telaffuz : te:kiden

tekil

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Teklik

tekila

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sert bir Meksika içkisi

Lisan : İngilizce tequila

tekilacı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tekila yapıp satan kimse

tekillik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tekil olma durumu

Örnek:

1. Ne de olsa varsan onlarla birlikte varsın, desteği tekillikten değil çoğulluktan alıyorsun.

1. Ne de olsa varsan onlarla birlikte varsın, desteği tekillikten değil çoğulluktan alıyorsun.

tekin

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Boş, içinde kimse bulunmayan

2. Güvenilir (kişi, yer)

Örnek:

1. Aynı zamanda burası korkulacak ve hiç değilse çekinilecek, tekin olmayan bir yer olmuştu.

1. Aynı zamanda burası korkulacak ve hiç değilse çekinilecek, tekin olmayan bir yer olmuştu.

3. İçinde doğaüstü varlıklar bulunmadığına inanılan (yer)

Örnek:

1. Ninem, akşam saatlerinde hamamlar tekin değildir, insanı çarpar, demişti.

1. Ninem, akşam saatlerinde hamamlar tekin değildir, insanı çarpar, demişti.

4. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Eski Türklerde bir babanın taşınmaz mallarının mirasçısı olan en küçük oğlu

tekinsiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tekin olmayan, uğursuz

Örnek:

1. Ürperdi bir tekinsiz kedi gibi sokaklar.

1. Ürperdi bir tekinsiz kedi gibi sokaklar.

2. Güvenilir olmayan, muammalı (kişi, yer)

3. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Belli davranış veya sözlerin bir toplumca, bir toplumsal grupça tehlikeli sayılması ve olumsuz yaptırımlara bağlanarak yasaklanması, tabu

tekir

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Barbunyaya (I) benzeyen bir balık (Mugil surmulletus)

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Postu siyah çubuklarla ve beneklerle süslü, kül renginde veya boz olan (kedi)

Örnek:

1. Annem tekir kedinin bir yavrusunu bana ayırmıştı.

1. Annem tekir kedinin bir yavrusunu bana ayırmıştı.

Tekirdağ

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

Özel: Evet

Telaffuz : teki'rdağ