Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
tedavül
Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Dolanım


Lisan : Arapça tedāvul

Telaffuz : teda:vül

tedavülde olmak
Anlamı:

1. para vb. geçerli olmak, sürümde bulunmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bir uygulama gelenek vb. için geçerli olmak


tedavülden kalkmak
Anlamı:

1. para artık kullanılmamak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bir uygulama gelenek vb. için geçerliliğini yitirmek


tedavüle çıkarmak
Anlamı:

1. parayı piyasaya çıkarmak


tedbir

İlgili Kelimeler:

ihtiyati tedbir

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Önlem

2. Hazırlık

Örnek:

1. Amma ki töre değiştirmek çok tedbir ve çok düşünce ister.

1. Amma ki töre değiştirmek çok tedbir ve çok düşünce ister.


Lisan : Arapça tedbīr

tedbir almak
Anlamı:

1. önlem almak

Örnek:

1. Selefleri bu yolda bir sürü tedbir almışlar fakat tam muvaffak olamamışlardır.

1. Selefleri bu yolda bir sürü tedbir almışlar fakat tam muvaffak olamamışlardır.

2. hazırlanmak


tedbiren
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Önlem olarak, önlem amacıyla


Lisan : Arapça tedbīren

Telaffuz : tedbi:ren

tedbirli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Önceden hazırlıklı davranan, önlemini zamanında alan, müdebbir

Örnek:

1. Terbiyeli, tedbirli, ağzı sıkı, aklı başında bir hizmetçi arıyorlar.

1. Terbiyeli, tedbirli, ağzı sıkı, aklı başında bir hizmetçi arıyorlar.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Hazırlıklı bir biçimde, önceden düşünerek

Örnek:

1. Mektubunu yazı makinesinde yazarak ihtiyatlı ve tedbirli hareket etmeyi unutmamış.

1. Mektubunu yazı makinesinde yazarak ihtiyatlı ve tedbirli hareket etmeyi unutmamış.


tedbirlilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tedbirli olma durumu


tedbirsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Önceden hazırlıklı davranmayan, önlemini zamanında almayan

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Hazırlıksız bir biçimde, önceden düşünmeyerek


tedbirsizce
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Tedbirsiz bir biçimde, tedbirsiz olarak


Telaffuz : tedbirsi'zce

tedbirsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tedbirsiz olma durumu

2. Tedbirsizce davranış

Örnek:

1. Birisi işte bu tedbirsizliklere kurban gitmiş.

1. Birisi işte bu tedbirsizliklere kurban gitmiş.


tedenni
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Gerileme, düşme


Lisan : Arapça tedennī

Telaffuz : tedenni:

tedenni etmek
Anlamı:

1. gerilemek, düşmek


tedfin
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Gömme


Lisan : Arapça tedfīn

Telaffuz : tedfi:ni

tedhiş
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yıldırı


Lisan : Arapça tedhīş

Telaffuz : tedhi:şi

tedhişçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yıldırıcı


tedhişçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yıldırıcılık


tedhişli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yıldırı dolu


tedhişsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yıldırısı olmayan

Örnek:

1. Yazılarda tehditsiz satır, tedhişsiz cümle, şiddetsiz fıkra olmazsa gündeliklerini mi kesiyorlar, nedir?

1. Yazılarda tehditsiz satır, tedhişsiz cümle, şiddetsiz fıkra olmazsa gündeliklerini mi kesiyorlar, nedir?


tedip
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Uslandırma, yola getirme, terbiye etme


Lisan : Arapça teʾdīb

Telaffuz : te:di:bi

tedip etmek
Anlamı:

1. yola getirmek, uslandırmak, terbiye etmek

Örnek:

1. Emirlerini dinlemeyen milletleri hep bu cezalarla tedip ettiğini söylemiyor muydu?

1. Emirlerini dinlemeyen milletleri hep bu cezalarla tedip ettiğini söylemiyor muydu?


tedirgin
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Rahatı, huzuru kaçmış, bizar

Örnek:

1. Herkes tedirgin, kuruntulu ve heyecanlı idi.

1. Herkes tedirgin, kuruntulu ve heyecanlı idi.


tedirgin etmek
Anlamı:

1. rahatını, huzurunu kaçırmak

Örnek:

1. Ortanca erkek kardeşimle aynı yöntemi benimsemiş olması beni tedirgin ediyor.

1. Ortanca erkek kardeşimle aynı yöntemi benimsemiş olması beni tedirgin ediyor.


tedirgin olmak
Anlamı:

1. rahatı, huzuru kaçmak

Örnek:

1. Bir kez daha çocuğun taşkın neşesinden tedirgin oldu yaşlı kadın.

1. Bir kez daha çocuğun taşkın neşesinden tedirgin oldu yaşlı kadın.