Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
tasvirci
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Betimlemeci


tasvircilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tasvirci olma durumu, betimlemecilik


tasvirî

İlgili Kelimeler:

tasvirî dil bilgisi, tasvirî fiil

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Tasvir niteliğinde olan, tasvirle ilgili, betimlemeli, betimsel, deskriptif


Lisan : Arapça taṣvīrī

Telaffuz : tasvi:ri:

tasvirî dil bilgisi
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , Betimsel dil bilgisi


tasvirî fiil
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , Zarf-fiil ekiyle oluşturulan birleşik fiil


tat

İlgili Kelimeler:

tat alma duyusu, tat alma organı, tatbilir, tat duyusu, ağız tadı, damak tadı, kabak tadı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Canlıların besinlerdeki uçucu olmayan bileşikleri damak, boğaz ve dil yüzeyindeki mukoza noktaları aracılığıyla algıladığı duyum

2. Tatlılık

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Hoşa giden durum, lezzet, zevk

Örnek:

1. Öğle yemeğinden sonra gelen rehavetin tadı, hiçbir gece uykusunda bulunmaz.

1. Öğle yemeğinden sonra gelen rehavetin tadı, hiçbir gece uykusunda bulunmaz.


tat
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Dilsiz


Tat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Türklerin egemen olduğu yerlerde yaşayan Arap veya İranlılar

2. Hazar Denizi kıyısında, İran Azerbaycanı sınırında yaşayan, İran soyundan olan bir topluluğun adı


Özel: Evet

tat alma duyusu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağza konulan nesnelerin tadını anlamaya yarayan duyu, tat duyusu


tat alma organı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dil


tat almak
Anlamı:

1. tadı algılamak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bir şeyden hoşlanmak, zevk almak

Örnek:

1. Kelimenin de tadını alır, kafiyenin de.

1. Kelimenin de tadını alır, kafiyenin de.


tat duyusu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tat alma duyusu


tat kazanmak
Anlamı:

1. belli bir tada kavuşmak, olgunlaşmak, tatlanmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , hoşa gidecek, zevk alınacak duruma gelmek


tat vermek
Anlamı:

1. acı, tatlı, ekşi vb. bir tat kazandırmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , hoşa giden bir duruma sebep olmak

Örnek:

1. Söylediği şarkılarla toplantımıza tat verdi.

1. Söylediği şarkılarla toplantımıza tat verdi.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bıktırmak


tatar

İlgili Kelimeler:

tatar ağası, tatar arabası

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , tarih , tarih , isim , isim , eskimiş , eskimiş , tarih , tarih , Postayı süren kimse


Tatar

İlgili Kelimeler:

Tatar böreği, Tatar çorbası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tataristan'da, Batı Sibirya'da ve Rusya Federasyonu'nun değişik bölgelerinde yaşayan Türk soyundan bir halk ve bu halktan olan kimse


Özel: Evet

tatar ağası
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Posta görevi yapan tatarların amiri

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Beceriksiz, başarısız, dikkate alınmayan


tatar arabası
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Posta arabası

Örnek:

1. Tatar arabalarını boyalarla süsleyen boyacıya tabelasını yazdırmak için günlerce uğraşmıştı.

1. Tatar arabalarını boyalarla süsleyen boyacıya tabelasını yazdırmak için günlerce uğraşmıştı.


Tatar böreği
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haşlanmış yufka parçalarına yoğurt ve kıyma katılıp üzerine kızgın yağ gezdirilmesiyle yapılan yemek


Tatar çorbası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hafifçe kavrulmuş una soğan, domates, patates vb. malzeme eklenmesiyle yapılan bir çorba türü


Tatarca
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tatar Türkçesi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu Türkçeyle yazılmış olan


Özel: Evet

tatarcık

İlgili Kelimeler:

tatarcık humması

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sıcak ülkelerde, özellikle Akdeniz çevresinde yaşayan, türlü hastalıklara yol açan küçük bir sinek, yakarca (Phlebotomus)

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Şiddetli karın ağrısı


tatarcık humması
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Tatarcıklarla insana geçen, şiddetli ateş ve baş ağrısı ile beliren bir hastalık


tatarı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Tam pişmemiş


Tatarlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tatarlaşmak durumu