92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Geçici bir süre kullanılmak üzere değişik yerlere kurulan küçük konut, konteyner ev
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Taşıma işi yapılmak
1. Arabalar boşaltılıp içindekiler eve taşındı tek tek.
1. Arabalar boşaltılıp içindekiler eve taşındı tek tek.
2. -e , -e , -e , -e , Başka bir yere gitmek, göçmek
1. Her yeni binaya naklinde ihtimamla taşındı durdu.
1. Her yeni binaya naklinde ihtimamla taşındı durdu.
3. -e , -e , -e , -e , Bir yere sık sık gitmek
1. Bir ay mahkemeye taşındı.
1. Bir ay mahkemeye taşındı.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Taşınamayan
2. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Ev, tarla vb. taşınamayan mülk, gayrimenkul
1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Sel ile taşınmış taş, toprak
1. -i , -i , -i , -i , Taşırma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. Bardak önceden ağız ağıza dolu olmasa bir damla onu taşırabilir mi?
1. Bardak önceden ağız ağıza dolu olmasa bir damla onu taşırabilir mi?
2. Taşırma gücü bulunmak
1. -i , -i , -i , -i , Aniden taşırmak
1. Bardak ağız ağıza dolar, sonra küçücük, minicik bir damla onu taşırıverir.
1. Bardak ağız ağıza dolar, sonra küçücük, minicik bir damla onu taşırıverir.
Telaffuz : taşırı'vermek
aşırı taşırı
1. -i , -i , -i , -i , Taşmasına yol açmak
1. Kınanın akşamdan yoğrulup ellere ve ayaklara taşırmadan, çizgileri aşmadan sürülmesi lazımdır.
1. Kınanın akşamdan yoğrulup ellere ve ayaklara taşırmadan, çizgileri aşmadan sürülmesi lazımdır.
taşıt tutması, açık taşıt, motorlu taşıt, hava taşıtı
1. isim , isim , isim , isim , Otomobil, tren, gemi, uçak gibi taşıma araçlarının ortak adı, nakil aracı, nakil vasıtası, vasıta
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Taşıtma ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Taşıtma gücü buluınmak
1. isim , isim , isim , isim , Taşıt kullanan kimse, sürücü
2. Taşıt yapan, satan veya onaran kimse
1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Taşıma işini yaptırmak
1. Bir gün gelip ölülerimizi parayla taşıtacağımızda şüphe yok diye düşünüyordum.
1. Bir gün gelip ölülerimizi parayla taşıtacağımızda şüphe yok diye düşünüyordum.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ansızın veya çok kısa sürede taşmak
1. O benden çok dolmuş anlaşılan, taşıverdi, boşalıverdi.
1. O benden çok dolmuş anlaşılan, taşıverdi, boşalıverdi.
Telaffuz : taşı'vermek