Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
tapırdamak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , `Tapırtı` sesi çıkarmak


tapirgiller
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Tek parmaklılardan tapir türlerini içine alan bir familya


tapırtı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yürürken çıkan ayak sesini andırır sesin adı

Örnek:

1. Arkalarında at ayakları tapırtıları duydular.

1. Arkalarında at ayakları tapırtıları duydular.


tapış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tapma işi


tapışlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tapışlamak işi


tapışlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Tapıklamak

2. Hamurun üzerini düzeltmek için hafif hafif vurarak elle sıvamak


tapışlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tapışlanmak işi


tapışlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Tapışlama işi yapılmak


tapma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tapmak işi


tapmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , İlah olarak tanınan varlığa karşı inancını ve bağlılığını belirli kurallar çerçevesinde göstermek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Tutku ile sevmek, bağlanmak

Örnek:

1. Bütün Bucaklıların bana taptıklarını anlıyorsun.

1. Bütün Bucaklıların bana taptıklarını anlıyorsun.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Birine çok değer vermek


tapon

İlgili Kelimeler:

tapon mal

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Niteliği düşük, eski, elde kalmış

Örnek:

1. İşportanın içinde hayatın en yırtık, en tapon matahları satılıyordu.

1. İşportanın içinde hayatın en yırtık, en tapon matahları satılıyordu.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bayağı (kimse)


Lisan : Fransızca tapon

tapon mal
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Niteliği düşük, eski mal


taponcu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tapon mal alıp satan kimse


taponculuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taponcunun yaptığı iş


tapşırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tapşırmak işi


tapşırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , edebiyat , edebiyat , -i , -i , edebiyat , edebiyat , Saz şiirinde âşık son dörtlükte kendi adını belirtmek


taptaze
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok taze

Örnek:

1. Hepsi de tavuğun dibinden sabah sabah çıkmış, taptazedir.

1. Hepsi de tavuğun dibinden sabah sabah çıkmış, taptazedir.

2. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Bozulmadan, değerinden bir şey yitirmeyerek

Örnek:

1. Ama bu güzel, bu ince hatıra, bütün acılığı ve bütün tatlılığı ile içinde taptaze duruyor.

1. Ama bu güzel, bu ince hatıra, bütün acılığı ve bütün tatlılığı ile içinde taptaze duruyor.


Telaffuz : ta'pta:ze

taptırabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taptırabilmek işi


taptırabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Taptırma ihtimali veya imkânı bulunmak


taptırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taptırmak işi


taptırmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Tapmasını sağlamak


tapu

İlgili Kelimeler:

tapu kütüğü, tapu memuru, tapu sicili

Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Bir taşınmazın üstündeki mülkiyet hakkını gösteren belge

2. Tapu işlerinin yürütüldüğü kuruluş


tapu kütüğü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir taşınmazın üstündeki hak ve yükümlülüklerin yazıldığı resmî kütük, tapu sicili


tapu memuru
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tapu kütüğü tutmakla görevli memur, tapucu

Örnek:

1. Tapu memuruna takrir vermek için o gün bize nöbet gelmedi.

1. Tapu memuruna takrir vermek için o gün bize nöbet gelmedi.


tapu sicili
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tapu kütüğü