tapalama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tapalamak işi, tıpalama

tapalamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Şişe vb.nin ağzına tapa koymak, tıpalamak

Örnek:

1. Şişeyi tapaladı.

1. Şişeyi tapaladı.

tapalanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tapalanmak işi, tıpalanma

tapalanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tapa ile tıkanmak, tıpalanmak

tapalı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tapa konmuş olan, tıpalı

tapan

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Tarlaya atılan tohumu örtmek için gezdirilen, ağaçtan geniş araç, sürgü

tapan çekmek

Anlamı:

1. tapanlamak

tapanlama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tapanlamak işi

tapanlamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tarlaya atılan tohumu örtmek için sürgü çekmek

tapasız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tapa konmamış olan, tıpasız

tapi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pokerde kâğıtlar dağıtılmadan önce oyunculardan birinin fiş veya parasını ortaya sürdükten sonra önünde fişi veya parası kalmadığını belirtmek için söylediği söz

Lisan : Fransızca tapis

tapı

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Tapınılan şey

Örnek:

1. Karacaoğlan der ki taptığım tapı / Yıkılmaz Tanrı'nın yaptığı yapı

1. Karacaoğlan der ki taptığım tapı / Yıkılmaz Tanrı'nın yaptığı yapı

tapi kalmak

Anlamı:

1. kumar oyunlarında fişsiz veya parasız kalmak

tapıklama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tapıklamak işi

tapıklamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Birini beğenerek arkasını okşamak, tapışlamak

2. Tıpışlamak

tapınabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tapınabilmek işi

tapınabilmek fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Tapınma ihtimali veya imkânı bulunmak

tapınak

İlgili Kelimeler:

Yahudi tapınağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçinde ibadet edilen, tapınılan yapı, mabet, ibadethane, ibadetgâh

Örnek:

1. Tapınaklar gibi yüksek tavanlı olan bu binanın duvarlarında belli belirsiz bir ilahi yankılanıyordu.

1. Tapınaklar gibi yüksek tavanlı olan bu binanın duvarlarında belli belirsiz bir ilahi yankılanıyordu.

tapıncak

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Put (I)

tapıncakçılık

Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Fetişizm

tapınış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tapınma işi

tapınma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tapınmak işi

tapınmak fiil

Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Tapma işi yapılmak

Örnek:

1. Beyaz esvaplı bakireler, altın saçlı delikanlılar, kollarını çaprazlamış, diz üstü ona tapınmaktadır.

1. Beyaz esvaplı bakireler, altın saçlı delikanlılar, kollarını çaprazlamış, diz üstü ona tapınmaktadır.

tapir

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Tapirgillerden, bir çeşidi Asya ve Afrika'nın tropikal bölgelerinde yaşayan, 2 metre uzunluğunda, kısa hortumlu bir tür hayvan (Tapirus)

Lisan : Fransızca tapir

tapırdama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tapırdamak işi