Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
taksitlendirebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taksitlendirebilmek işi


taksitlendirebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Taksitlendirme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Taksitlendirmeye gücü yetmek


taksitlendirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taksitlendirilmek işi


taksitlendirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Taksitli duruma getirilmek


taksitlendirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taksitlendirmek işi

Örnek:

1. Kanun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hâllerde taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz.

1. Kanun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hâllerde taksitlendirme süresi beş yılı aşamaz.


taksitlendirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Taksitlere bağlamak


taksitli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Taksit yapılan


taksitsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Taksit yapılmayan


taksonomi
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sınıflandırılma ve bu sınıflandırmada kullanılan kurallar bütünü


Lisan : Fransızca taxonomie

takt
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yerinde konuşma veya davranma


Lisan : Fransızca tact

takti
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kesme, parçalama

2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Aruz ölçüsünde bir dizeyi ölçünün parçalarına göre ayırma


Lisan : Arapça taḳṭīʿ

Telaffuz : takti:

takti etmek
Anlamı:

1. parçalara ayırmak

2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , aruz ölçüsünde bir dizeyi ölçünün parçalarına göre ayırmak


taktik
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Türlü savaş araçlarını belli bir sonuca ulaşmak amacıyla etkili biçimde birleştirerek ve kullanarak kara, deniz veya hava savaşını yönetme sanatı

2. spor , spor , spor , spor , Oyunlarda oyuncunun veya takımlardan herhangi birinin uygulayacağı oyun yöntemi

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İstenen sonuca ulaşmak amacıyla izlenen yol ve kullanılan yöntemlerin tümü

Örnek:

1. Hayatında ilk ve son defa başvurduğu taktik de bu oldu.

1. Hayatında ilk ve son defa başvurduğu taktik de bu oldu.


Lisan : Fransızca tactique

taktik vermek
Anlamı:

1. çeşitli sorunlarda sonuca ulaşmak için yol ve yöntem göstermek

Örnek:

1. Artık yapacak işleri kalmamış da afyon kaçakçılarına, karaborsa gangsterlerine taktik vermeye kalkmışlar.

1. Artık yapacak işleri kalmamış da afyon kaçakçılarına, karaborsa gangsterlerine taktik vermeye kalkmışlar.


taktikçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taktik uygulamasında becrikli olan kimse

Örnek:

1. Her şeyden evvel maharetli bir taktikçidir.

1. Her şeyden evvel maharetli bir taktikçidir.


taktikçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taktikçi olma durumu


taktir
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Damıtma


Lisan : Arapça taḳṭīr

Telaffuz : takti:r

taktir etmek
Anlamı:

1. damıtmak


taktırabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taktırabilmek işi


taktırabilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Taktırma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Taktırmaya gücü yetmek


taktırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taktırmak işi


taktırmak fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Takma işini yaptırmak


taktırtma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taktırtmak işi


taktırtmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Taktırma işini yaptırmak


takunya
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle hamam vb. ıslak tabanlı yerlerde kullanılan, yüksek ökçeli, ağaçtan yapılmış bir tür ayak giysisi, nalın

Örnek:

1. Bayramlarda ayağında takunya ile bayram yerlerine gittin.

1. Bayramlarda ayağında takunya ile bayram yerlerine gittin.


Lisan : Rumca

Telaffuz : taku'nya