Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
taciz etmek
Anlamı:

1. sıkıntı vermek, rahatsız etmek


taciz olmak
Anlamı:

1. sıkıntı duymak, rahatsız olmak

Örnek:

1. Onun ulumasından gece gündüz taciz olan köy halkı...

1. Onun ulumasından gece gündüz taciz olan köy halkı...


tacizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tedirginlik verme


tacizlik etmek
Anlamı:

1. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , tedirgin etmek, can sıkmak


tacizlik getirmek
Anlamı:

1. tedirgin olmak

2. usanç getirmek


tacizlik vermek
Anlamı:

1. tedirgin etmek

2. usandırmak


taçlandırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taçlandırmak işi


taçlandırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , mecaz , mecaz , -i , -i , mecaz , mecaz , Taçlanma işini yaptırmak

Örnek:

1. Silik tebessümünü nazik bir teşekkürle taçlandırarak çıtı pıtı cüssesini kucaklayıp gitti.

1. Silik tebessümünü nazik bir teşekkürle taçlandırarak çıtı pıtı cüssesini kucaklayıp gitti.

2. mimarlık , mimarlık , mimarlık , mimarlık , Bir inşaatın üstten ilk iki katını yıkmak


taçlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taçlanmak işi


taçlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Taç giymek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Değerli bir duruma gelmek


taçlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tacı olan

2. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Taç yaprağı olan


taçsız

İlgili Kelimeler:

taçsız kral

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tacı olmayan

2. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Taç yaprağı olmayan


taçsız kral
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Herhangi bir konuda büyük ün yapmış olan kimse


taçsızlar
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çiçeklerinde taç bulunmayan bitki familyaları ve bitkiler


tadabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tadabilmek işi


tadabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tatma ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Ben de tadabilir miyim? Çok merak ediyorum.

1. Ben de tadabilir miyim? Çok merak ediyorum.


tadada çıkmak
Anlamı:

1. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , yoklamaya katılmak üzere toplanmak


tadat

İlgili Kelimeler:

aleni tadat

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sayma

2. Sayım

3. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Sayarak yoklama yapma


Lisan : Arapça taʿdād

Telaffuz : ta:da:dı

tadat etmek
Anlamı:

1. saymak


tadı damağında kalmak
Anlamı:

1. yenen bir şeyin tadını unutamamak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , hoşa giden, zevk alınan bir şeyi unutamamak

Örnek:

1. Eski seyahat hürriyeti, yine tadı damağımızda kalan tatlı bir hatıra olmuş.

1. Eski seyahat hürriyeti, yine tadı damağımızda kalan tatlı bir hatıra olmuş.


tadı gelmek
Anlamı:

1. tat kazanmak


tadı kaçmak (veya gitmek)
Anlamı:

1. tatsız bir duruma gelmek, tadını yitirmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bir şey hoşa gidecek yönlerini yitirmek

Örnek:

1. Ali giderse bizim evin tadı iyice kaçar.

1. Ali giderse bizim evin tadı iyice kaçar.


tadı tuzu kalmamak (veya bozulmak)
Anlamı:

1. yemek, lezzeti gitmek, tatsızlaşmak

2. eski zevki kalmamak, yavanlaşmak

Örnek:

1. Ağaçlarla evler arasında bir düzen kurmadıkça bir şehrin tadı tuzu kalır mı?

1. Ağaçlarla evler arasında bir düzen kurmadıkça bir şehrin tadı tuzu kalır mı?


tadı tuzu yok
Anlamı:

1. zevksiz, yavan


tadil

İlgili Kelimeler:

tadil teklifi

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Değişiklik

Örnek:

1. Teklif olunan antlaşma tadilleri pek sudan şeylerdi.

1. Teklif olunan antlaşma tadilleri pek sudan şeylerdi.


Lisan : Arapça taʿdīl

Telaffuz : ta:dil