92406 kayıt bulundu.
1. bir konuyu en küçük noktasına kadar inceleyip araştırmak
1. Ne var ki genelleyici bakış açısı, bizi bazen yararlı ayrıntılara inmekten ister istemez alıkoyuyor.
1. Ne var ki genelleyici bakış açısı, bizi bazen yararlı ayrıntılara inmekten ister istemez alıkoyuyor.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ayrışma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ayrışmış olan
2. Ayrı türden, çeşit çeşit, muhtelif, heterojen
3. kimya , kimya , kimya , kimya , Birbirlerine çok fazla benzer özellikler taşımayan parça veya birimlerden oluşan bütün veya topluluk, ayrı cinsten, heterojen
1. isim , isim , isim , isim , Ayrışma işi
2. Farklılık
1. Toplumsal sınıf ayrışımı ve soyluluk pek az oyunda ele alınmıştır.
1. Toplumsal sınıf ayrışımı ve soyluluk pek az oyunda ele alınmıştır.
1. isim , isim , isim , isim , Ayrışmak işi
2. kimya , kimya , kimya , kimya , Moleküllerin, türlü etkenlerle geçici olarak daha yalın atom ve moleküllere bölünmesi, inhilal
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Birbirinden ayrılmak, birliği bozulmak
2. kimya , kimya , kimya , kimya , Moleküller, türlü etkenler sebebiyle geçici olarak daha yalın atom veya moleküllere bölünmek
1. -i , -i , -i , -i , Ayrıştırma ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Ayrıştırma becerisi bulunmak
1. -i , -i , -i , -i , Bütünün bozulmasına sebep olmak
2. kimya , kimya , kimya , kimya , Ayrışmasını sağlamak
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , İki düzlemin ara kesiti
1. Bir küpün on iki ayrıtı vardır.
1. Bir küpün on iki ayrıtı vardır.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ayın etkisiyle huyunun değiştiği sanılan (kimse)
2. Değişken huylu, kararsız (kimse)
1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Buz dağı
Lisan : İngilizce iceberg
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kılçıksız, lezzetli bir taze fasulye türü
Telaffuz : ayşe'kadın
1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Buzla
Lisan : İngilizce ice-field
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ay ışığı olmayan (gökyüzü, gece)
1. Aysız gecelerde bile mahmur renkler odanın her tarafına süzülüyordu.
1. Aysız gecelerde bile mahmur renkler odanın her tarafına süzülüyordu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Atışmak, tartışmak, münakaşa etmek
2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Halk şairleri belli bir ayak çerçevesinde karşılıklı atışmak
ayva göbekli, ayva hoşafı, ayva kompostosu, ayva marmeladı, ayva reçeli, ayva tüyü, ekmek ayvası
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Gülgillerden, çiçekleri iri, beyaz veya pembe, yapraklarının altı tüylü, orta yükseklikte bir ağaç (Cydonia vulgaris)
2. Bu ağacın büyük, sarı renkte, tüylü, mayhoş, dokusu sertçe, ufak çekirdekli meyvesi
1. Kış için saklamak üzere tavan arasına ayvalar yerleştirmiş.
1. Kış için saklamak üzere tavan arasına ayvalar yerleştirmiş.