92406 kayıt bulundu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ayrımı olan, aralarında ayrım bulunan, değişik, farklı
1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyi anlamak, bir şeyi görmek, fark etmek
1. Bu kadar yalın bir çizgide, eski konak hayatımızın bütün bir düzenini ayrımsarız.
1. Bu kadar yalın bir çizgide, eski konak hayatımızın bütün bir düzenini ayrımsarız.
1. isim , isim , isim , isim , Bir bütünün önemce ikinci derecede olan ögelerinden her biri, teferruat, tafsilat, detay
1. En küçük bir ayrıntıyı bile atlamayacaksın.
1. En küçük bir ayrıntıyı bile atlamayacaksın.
2. Edebiyat veya sanat eserlerinde bir bütünün ögelerinden her biri, teferruat, tafsilat
3. tiyatro , tiyatro , tiyatro , tiyatro , Bir tiyatro eserinde ana düşünceye yardımcı olan kelime, cümle veya eşya
1. gereksiz ayrıntılarla ilgilenmek zorunda kalmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , ilgilenilen herhangi bir konunun aslından uzaklaşmak
1. -i , -i , -i , -i , Ayrıntılandırma ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Ayrıntılandırma becerisi bulunmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ayrıntılandırma işine konu olmak, detaylandırılmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ayrıntısı olan, teferruatlı, tafsilatlı, detaylı, mufassal, ince, uzun
1. Kimi rejisörler ise çeşitli oyunlarının kahramanları hakkında kendisinden ayrıntılı bilgiler istiyorlardı.
1. Kimi rejisörler ise çeşitli oyunlarının kahramanları hakkında kendisinden ayrıntılı bilgiler istiyorlardı.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Ayrıntılara girerek
1. Görüştüğümüzde daha ayrıntılı konuşuruz.
1. Görüştüğümüzde daha ayrıntılı konuşuruz.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Ayrıntısız bir biçimde, detaysızca
Telaffuz : ayrıntısı'zca