92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , madencilik , madencilik , isim , isim , madencilik , madencilik , Bozuk ve gevşek arazide veya göçük açmada bağ direklerinin üst ve yanından arazi içine çakılarak sürülen ucu sivri direk veya kama
1. isim , isim , isim , isim , Genellikle altına gömlek veya bluz giyilen kolsuz kazak
Lisan : Fransızca sweater
Telaffuz : süve'ter
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kalbin ortasında var olduğuna inanılan siyah benek
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kalpteki gizli günah
Lisan : Arapça suveydā
Telaffuz : süveyda:
1. bir şeyin gerçekleşme olasılığı kalmamak
1. Artık karşı koyma ümidi suya düşmüştü, harp her cephede kaybedilmişti.
1. Artık karşı koyma ümidi suya düşmüştü, harp her cephede kaybedilmişti.
1. herhangi bir işte akıl, zekâ, deneyim ve kurnazlıkla bir diğerini alt etmek
1. sakıncalı konularla ilgilenmemek, bunlardan söz etmemek
1. İyisi mi bir yazar, hep suya sabuna dokunmayan yazılar yazmalı.
1. İyisi mi bir yazar, hep suya sabuna dokunmayan yazılar yazmalı.
2. davranışlarını kimseyi incitmeyecek biçimde ayarlamak
1. isim , isim , isim , isim , Sutaş
2. Bazı kâğıtların dokusunda bulunan, ışığa tutulduğunda görülebilen çizgi, resim veya yazı, filigran
3. Kâğıt üzerine konulan noktaların aralarını çizgilerle birleştirerek oynanan bir çocuk oyunu
1. Biz, suyolu oynar gibi kasabanın dar ve karışık sokaklarında...
1. Biz, suyolu oynar gibi kasabanın dar ve karışık sokaklarında...
Telaffuz : su'yolu
izaleişüyu
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Herkesçe duyulma, yayılma
Lisan : Arapça şuyūʿ
Telaffuz : şüyu:
1. işin aslı üzerinde kesin bir şey söyleyip ayrıntılarını konuşmaya gerek duymamak
1. çok söz edildiği veya üzerinde yerli yersiz durulduğu için değerini yitirmek, önemsizleşmek
1. Bizim sanatçının muayene raporları işinin suyu çıktı. Raporlar birbirini tutmadı.
1. Bizim sanatçının muayene raporları işinin suyu çıktı. Raporlar birbirini tutmadı.
Ön Takı : (bir şeyin)
1. `bir zorunluluk dolayısıyla yapılmakta olan bir işin, bu zorunluluk ortadan kalktığında gereği gibi yapılmak için yeni baştan ele alınması gerekir` anlamında kullanılan bir söz
1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , işbaşından uzaklaştırılması yakın olmak
2. kötü son yaklaşmak veya gelmek
1. `beğenilmeyecek nesini gördün?` anlamında kullanılan bir söz
Ön Takı : (bir yerin veya bir şeyin)
1. `bir işi görmek için harcanan para hangi kaynaktan sağlanıyor?` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Organizmanın kan, lenf vb. sıvı bölümü