süs bitkisi

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yerleşim bölgesinde iç ve dış dekorasyonu sağlayan bitki

Örnek:

1. Tek sorun, salonun dört bir yanını dolduran birbirinden nazlı ve alımlı süs bitkilerinin fazla güneş istemeleriydi.

1. Tek sorun, salonun dört bir yanını dolduran birbirinden nazlı ve alımlı süs bitkilerinin fazla güneş istemeleriydi.

süs için

Anlamı:

1. `yararlı olmak amacıyla değil, gerektiği için değil` anlamında kullanılan bir söz

sus payı

Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Susması, karşı gelmemesi veya bildiği bir sırrı yaymaması için birine verilen para vb. şey, susmalık, hakkısükût, sükût hakkı

süs püs

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Süs

susabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Susabilmek işi

susabilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Susma ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Artık ben nasıl susabilirim?

1. Artık ben nasıl susabilirim?

2. Susma becerisi bulunmak

susak

İlgili Kelimeler:

susak ağızlı, susak burunlu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Susamış olan, susayan

2. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Su kabağından yapılmış veya ağaçtan oyulmuş maşrapa

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Salak, aptal

susak ağızlı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Anlamsız, boş konuşan (kimse)

susak burunlu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , İri, çirkin burunlu (kimse)

susaklık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Susamış olma durumu

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Salaklık, aptallık

susallar

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Suda yaşayan bitki veya hayvan familyası

susam

İlgili Kelimeler:

susam helvası, susam yağı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Susamgillerden, sıcak bölgelerde yetişen küçük bir bitki (Sesamum indicum)

Örnek:

1. Evlerinin önü susam / Bir su bulsam yüzüm yusam

1. Evlerinin önü susam / Bir su bulsam yüzüm yusam

2. Bu bitkinin yağ çıkarılan, öğütülerek tahin elde edilen ve simit vb.nin üzerine serpilen küçük sarımtırak tohumu

3. Süsen

Lisan : Arapça sīsām

susam helvası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaynatılmış ağdalı şekerden yapılan ve susama bulanan bir tatlı türü

susam yağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Susam tanelerinden çıkarılan yağ, şırlağan

susama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Susamak işi

susamak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Su içme gereksinimi duymak

2. -e , -e , mecaz , mecaz , -e , -e , mecaz , mecaz , Çok istemek, özlemek

Örnek:

1. Sinemaya susamış bir mevsim başı kalabalığı.

1. Sinemaya susamış bir mevsim başı kalabalığı.

susamgiller

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , İki çeneklilerden, en önemli ve örnek bitkisi susam olan, küçük bir bitki familyası

susamlı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Susamı olan

susamsı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Susamı andıran, susama benzeyen, susam gibi

susamsız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Susamı olmayan

susarımsağı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kurtluca

susatma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Susatmak işi

susatmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Susamasına yol açmak, susuz bırakmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Zorluk, güçlük çıkarmak

susayış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Susama işi

Örnek:

1. Hürriyetler dahi milletten bu adalet susayışını gidermemiştir.

1. Hürriyetler dahi milletten bu adalet susayışını gidermemiştir.

Suşehri

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sivas iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : su'şehri