92406 kayıt bulundu.
ayran ağızlı, ayran budalası, ayran delisi, ayran gönüllü
1. isim , isim , isim , isim , Süt veya yoğurt yayıkta çalkalanarak yağı alındıktan sonra kalan sulu bölüm
2. Yoğurdun sulandırılıp çalkalanmasıyla yapılan içecek
1. Taşlığa oturup soğuk ayranlar içtik.
1. Taşlığa oturup soğuk ayranlar içtik.
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Ayran budalası
2. Boşboğaz, geveze
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Aptal, budala, sersem, ayran ağızlı
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Bön, safdil
2. Hevesli
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Çabuk âşık olan
1. isim , isim , isim , isim , Karaman iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : ayra'ncı
1. öfkelenmek, coşmak
2. aşırı bir cinsel arzu duymak
1. Sadrazamın ayranı kabarsın diye üç gün beklenildikten sonra ... gelini, alayla, eşinin konağına iletmişlerdir.
1. Sadrazamın ayranı kabarsın diye üç gün beklenildikten sonra ... gelini, alayla, eşinin konağına iletmişlerdir.
1. kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , yoksulluğuna bakmadan gösteriş yapmaya kalkanların gülünçlüğünü anlatmak için kullanılan bir söz
1. bir iş yarım yamalak yapıldığında özür dilemek için söylenen bir söz
ayrı ayrı, ayrı basım, ayrı cinsten, ayrı gayrı, ayrı çanak yapraklılar, ayrı taç yapraklılar
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Başka, başka türlü
1. Sonraları herkes kondusuna ayrı bir işaret koydu.
1. Sonraları herkes kondusuna ayrı bir işaret koydu.
2. Aynı yerde kalan
1. Beraber misiniz, ayrı mısınız?
1. Beraber misiniz, ayrı mısınız?
3. zarf , zarf , zarf , zarf , Yalnız, tek başına
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birbirinden ayrı olan, değişik
1. Çıkardıkları metal kutuları, gazeteleri ve cam şişeleri ayrı ayrı çuvallara doldurup götürüyorlar.
1. Çıkardıkları metal kutuları, gazeteleri ve cam şişeleri ayrı ayrı çuvallara doldurup götürüyorlar.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Her biri ayrı olarak
1. Her birimize ayrı ayrı elini uzatır.
1. Her birimize ayrı ayrı elini uzatır.
1. isim , isim , isim , isim , Genellikle bir dergide yayımlanmış bilimsel bir yazının ayrı bir broşür olarak basımı
1. Bir formalık ayrı basımlar eser diye gösterilmezse korkarım pek çoğumuzun eser listeleri hayli fakir kalırdı.
1. Bir formalık ayrı basımlar eser diye gösterilmezse korkarım pek çoğumuzun eser listeleri hayli fakir kalırdı.
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çanak yaprakları birbirine bitişmiş olmayan bitkiler
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Farklı grupta olan
2. kimya , kimya , kimya , kimya , Ayrışık
1. birbirinden uzakta kalmak
1. Köyümden, şehrimden ayrı düştüm.
1. Köyümden, şehrimden ayrı düştüm.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , uyuşmamak
1. Düşüncelerimiz ayrı düşüyor.
1. Düşüncelerimiz ayrı düşüyor.