92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Çevresinde olup bitenlerin farkına varamama durumu, aymaza yakışacak durum, gafillik, gaflet, dalgı
1. Romancı, Türk toplumunu tarihi içinde bütün aymazlıklarıyla kucaklamak ister.
1. Romancı, Türk toplumunu tarihi içinde bütün aymazlıklarıyla kucaklamak ister.
aynısefa
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Göz
Lisan : Arapça ʿayn
aynagöz, ayna taşı, ayna tırnağı, döner ayna, boy aynası, cüce aynası, deniz aynası, dev aynası, dikiz aynası, endam aynası, ışık aynası
1. isim , isim , isim , isim , Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam, gözgü, mirat
1. Bir elinde cımbız, bir elinde ayna / Umurunda mı dünya?
1. Bir elinde cımbız, bir elinde ayna / Umurunda mı dünya?
2. Karagöz oyununda perde
3. Doğramacılık ve yapıcılıkta çerçeve içine geçirilen tahta veya taş levha
1. Kapı kanadının aynası. Çeşmenin aynası.
1. Kapı kanadının aynası. Çeşmenin aynası.
4. Atların diz kapağı
5. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , İyi bir durumda, yolunda
1. İşimiz ayna.
1. İşimiz ayna.
6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir olayı, bir durumu yansıtan, göz önünde canlandıran olay, durum, şey
1. Bir ülkenin sanat ve kültür hayatı bir bakıma o ülkenin uygarlık aynasıdır.
1. Bir ülkenin sanat ve kültür hayatı bir bakıma o ülkenin uygarlık aynasıdır.
7. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Küreğin yassı uç bölümü
8. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Gemilerde işaretçi erlerin kullandığı dürbün
9. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Akıntı ve anaforun birleştiği yerde oluşan su burgacı
Lisan : Farsça āyīne
1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Yapı, anıt, çeşme vb. yerlere konan yazılı veya yazısız süslü taş levha
1. isim , isim , isim , isim , Aynayı duvara tutturmak için kullanılan nikel veya kromla kaplanmış metal parçası
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Büyük, yumurtamsı, kırmızımsı mavi renkli bir tür erik
Lisan : Arapça ʿayn + baḳar
Telaffuz : a'ynabakar
1. isim , isim , isim , isim , Ayna yapan veya satan kimse
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Hileci, işine hile karıştıran kimse
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Uyanık, cingöz
1. Küçük oğul köşede bucakta pinekler, büyük oğul da aynagöz ortada dolaşırdı.
1. Küçük oğul köşede bucakta pinekler, büyük oğul da aynagöz ortada dolaşırdı.
Telaffuz : ayna'göz
1. isim , isim , isim , isim , Bisiklette hareketi arka tekerleğe ulaştıran dişli takımı
Telaffuz : ayna'kol
aynalı sazan
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aynası olan
1. Hemen aynalı dolabını açtı, en iyi çarşafını çıkararak acele giyinmeye başladı.
1. Hemen aynalı dolabını açtı, en iyi çarşafını çıkararak acele giyinmeye başladı.
2. argo , argo , argo , argo , Parlak yüzlü, yakışıklı, güzel
1. Vah vah, aynalı şeydi doğrusu, kayartonun elinden kurtaramadınız.
1. Vah vah, aynalı şeydi doğrusu, kayartonun elinden kurtaramadınız.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Üzerinde az sayıda büyük pullar bulunan bir tür sazan
aynalık tahtası
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Geminin ve bağlı bulunduğu limanın adı yazılan, düz veya az yuvarlak kıç bölüm
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Sandalların kıç taraflarında oturanın sırtını dayamasına yarayan tahta
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aynası olmayan
2. argo , argo , argo , argo , Hoşa gitmeyen, kötü, yakışıksız, çirkin, ters, biçimsiz
1. Amma da aynasız bir yermiş burası, beni hiç açmadı.
1. Amma da aynasız bir yermiş burası, beni hiç açmadı.
3. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Polis
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Bataklık
1. isim , isim , tiyatro , tiyatro , isim , isim , tiyatro , tiyatro , Köy oyunlarını yöneten kimse
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Olduğu gibi, hiçbir değişiklik olmadan, aynıyla
1. Benimki de ne yapsın, ne gördüyse aynen sürdürüyor.
1. Benimki de ne yapsın, ne gördüyse aynen sürdürüyor.
Lisan : Arapça ʿaynen
Telaffuz : a'ynen
ayni hak
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Para olarak değil, madde olarak verilen
1. Ayni yardım.
1. Ayni yardım.
Lisan : Arapça ʿaynī
Telaffuz : ayni:
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Gözle ilgili
Lisan : Arapça ʿaynī
Telaffuz : ayni:
aynı zamanda
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Benzer
1. Aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum.
1. Aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum.
2. Başkası değil, yine o
3. Aralarında ayrım olmayan
1. Yirmi sene hep aynı renkler içinde dönüp dolaştık.
1. Yirmi sene hep aynı renkler içinde dönüp dolaştık.
4. Eski durumunda kalmış, değişmemiş
Telaffuz : a'ynı