Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
soyutlaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Soyut duruma getirmek


soyutlayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soyutlayabilmek işi


soyutlayabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -den , -den , -i , -i , -den , -den , Soyutlama ihtimali veya imkânı bulunmak


soyutluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soyut olma durumu


söz

İlgili Kelimeler:

söz başı, söz birliği, söz bölüğü, söz bölükleri, söz cambazı, söz dağarcığı, söz dalaşı, söz dizimi, söz düellosu, söz ebesi, söz ehli, söz gelimi, söz gelişi, söz gösterisi, sözgötürmez, söz hazinesi, söz karışıklığı, söz kesimi, söz konusu, söz meydanı, söz misali, söz rüşveti, söz sahibi, söz sırası, söz temsili, söz ustası, söz varlığı, söz yarışı, söz yazarı, söz yitimi, söz zinciri, sözüm ona, sözün kısası, sözüne sahip, acı söz, ağır söz, ara söz, beylik söz, eğri söz, iğneli söz, katı söz, kuru söz, lastikli söz, ön söz, pis söz, sav söz, son söz, tatlı söz, atasözü, namus sözü, şeref sözü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil

2. Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük

3. Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi

Örnek:

1. Yer yer birçok türküde rastladığımız beylik sözler de vardı içinde.

1. Yer yer birçok türküde rastladığımız beylik sözler de vardı içinde.

4. Kesinlik kazanmayan haber, söylenti

Örnek:

1. Ortalıkta bir söz dolaşıyor.

1. Ortalıkta bir söz dolaşıyor.

5. Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme

Örnek:

1. O, sözünde duran bir adamdır.

1. O, sözünde duran bir adamdır.

6. Müzik parçalarının yazılı metni, güfte

Örnek:

1. Şarkının sözleri çok anlamlı.

1. Şarkının sözleri çok anlamlı.


söz açmak
Anlamı:

1. bir konu üzerine konuşmaya başlamak

Örnek:

1. Mademki göndermişler, onlardan kısaca da olsa söz açmak boynumuzun borcu oldu.

1. Mademki göndermişler, onlardan kısaca da olsa söz açmak boynumuzun borcu oldu.


söz almak
Anlamı:

1. konuşmak için toplantı başkanından izin almak, konuşmaya başlamak

Örnek:

1. Toplantıda ilk olarak başkan söz aldı.

1. Toplantıda ilk olarak başkan söz aldı.

2. birinin bir işi yapacağını kesin olarak bildirmesini sağlamak

Örnek:

1. İşimin yapılacağı konusunda bakandan söz aldım.

1. İşimin yapılacağı konusunda bakandan söz aldım.

3. erkek tarafı oğullarıyla evlendirmek üzere kızın ailesinden olumlu cevap almak


söz altında kalmamak
Anlamı:

1. bir kimsenin kendisine dokunan sözüne gereken cevabı vermek

2. kendisini inciten, itham eden veya rahatsız bir duruma düşüren söze gereken karşılığı verip durumu düzeltmek

Örnek:

1. Oğlunu savunmasını bilir, hiçbir sözün altında kalmazdı.

1. Oğlunu savunmasını bilir, hiçbir sözün altında kalmazdı.


söz anlamaz
Anlamı:

1. laf anlamaz


söz anlatmak
Anlamı:

1. laf anlatmak


söz anlayan beri gelsin
Anlamı:

1. `hiçbiriniz laf anlamıyorsunuz` anlamında kullanılan bir söz


söz aramızda
Anlamı:

1. laf aramızda


söz atmak
Anlamı:

1. laf atmak

Örnek:

1. Numaralar okunuyor, görüşüyoruz, gruplardan gruplara sözler atıyoruz, şakalar ediyoruz, ne hoş eğleniyoruz.

1. Numaralar okunuyor, görüşüyoruz, gruplardan gruplara sözler atıyoruz, şakalar ediyoruz, ne hoş eğleniyoruz.


söz ayağa düşmek
Anlamı:

1. bir sorun, karışmaları gerekmeyen veya yetkisiz ve sorumsuz kimselerin görüş bildirdikleri duruma gelmek


söz başı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ön söz


söz bir, Allah bir
Anlamı:

1. verilen sözden dönülmeyeceğini anlatan bir söz

Örnek:

1. Söz bir, Allah bir, seni ele vermem.

1. Söz bir, Allah bir, seni ele vermem.


söz birliği
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Ağız birliği


söz birliği etmek
Anlamı:

1. ağız birliği etmek

Örnek:

1. Çocuklar sanki söz birliği etmişçesine ortadan yok olmuşlar.

1. Çocuklar sanki söz birliği etmişçesine ortadan yok olmuşlar.


söz bölüğü
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Anlatımın herhangi bir parçası


söz bölükleri
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Kelimelerin ad, sıfat, anlam_fiil, zamir, edat, bağlaç, zarf, ünlem diye adlandırılan türleri


söz çakmak
Anlamı:

1. laf çakmak


söz cambazı
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Söz söylemesini iyi bilen, ağzı laf yapan kimse


söz cambazlığı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Söz cambazı olma durumu


söz çıkarmak
Anlamı:

1. laf çıkarmak


söz çıkmak
Anlamı:

1. ortalıkta bir söylenti dolaşmak