Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
soyunma

İlgili Kelimeler:

soyunma odası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soyunmak işi

Örnek:

1. Soyunmaya hatta potinlerini çıkarmaya takati yoktu.

1. Soyunmaya hatta potinlerini çıkarmaya takati yoktu.


soyunma odası
Anlamı:

1. Spor merkezlerinde veya alışveriş mağazalarında giyinip soyunmak için özel olarak hazırlanmış oda

Örnek:

1. En solda yarım ay biçiminde soyunma odaları ve duşlar bulunurdu ve burayı erkek çocuklar kullanırdı.

1. En solda yarım ay biçiminde soyunma odaları ve duşlar bulunurdu ve burayı erkek çocuklar kullanırdı.


soyunmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Üstündeki giysilerin bir bölümünü veya tümünü çıkarmak

Örnek:

1. Islıkla hafif şarkılar mırıldanarak soyunuyorum.

1. Islıkla hafif şarkılar mırıldanarak soyunuyorum.

2. Mevlevilikte tarikata girmek

3. -e , -e , mecaz , mecaz , -e , -e , mecaz , mecaz , Kendini herhangi bir biçimde göstermeye, bir işi, bir mesleği yapmaya girişmek

Örnek:

1. Bu gözü doymaz herifler de bir gün patronluktan tellaklığa soyunursa hiç şaşmam.

1. Bu gözü doymaz herifler de bir gün patronluktan tellaklığa soyunursa hiç şaşmam.


soyuntu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soyulup atılan şey

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir yer soyularak alınan

Örnek:

1. Soyuntu eşya.

1. Soyuntu eşya.


soyunup dökünmek
Anlamı:

1. sokak giysilerini çıkarıp ev içinde kullandığı rahat kılığını giymek


soyunuş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soyunma işi


soyunuverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soyunuvermek işi


soyunuvermek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Çabucak soyunmak


Telaffuz : soyunu'vermek

soyup soğana çevirmek
Anlamı:

1. hiçbir şey bırakmamacasına soymak

Örnek:

1. Şimdi bu herifi soyduk soğana çevirdik, değil mi?

1. Şimdi bu herifi soyduk soğana çevirdik, değil mi?

2. hırsız bir yeri veya bir kişiyi adamakıllı soymak


soyuş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soyma işi


soyut

İlgili Kelimeler:

soyut ad, soyut isim, soyut sanat, soyut sayı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Varlığı duyularla algılanamayan, mücerret, somut karşıtı, abstre

Örnek:

1. En soyut konuları çok çarpıcı somut örneklerle herkesin anlayacağı bir yalınlığa getirirdi.

1. En soyut konuları çok çarpıcı somut örneklerle herkesin anlayacağı bir yalınlığa getirirdi.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Anlaşılması, kavranılması güç


soyut ad
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Düşünce yoluyla kabul edilen varlığın adı, soyut isim: Akıl, hayal, ülkü gibi


soyut isim
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Soyut ad


soyut sanat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soyut gerçeği yansıtan sanat, abstre sanat


soyut sayı
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Birimlerinin türü belirlenmemiş sayı, abstre sayı


soyutçu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Soyutçuluk yanlısı olan


soyutçuluk
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Soyutlamalara, somut gerçeklerinkine eşit değer verme, amaç olarak soyutu alan tutum, abstraksiyonizm


soyutlama
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Bir nesnenin özelliklerinden veya özellikleri arasındaki ilişkilerden herhangi birini tek başına ele alan zihinsel işlem, gerçeklikte ayrılamaz olanı düşüncede ayırma, tecrit, abstraksiyon


soyutlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , felsefe , felsefe , -i , -i , felsefe , felsefe , Bir şeye soyutlama işlemini uygulamak

2. -i , -i , -den , -den , mecaz , mecaz , -i , -i , -den , -den , mecaz , mecaz , Bir kimseyi, durumu, düşünce vb.ni içinde bulunduğu toplum, durum veya düşünceden ayrı tutmak


soyutlanış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soyutlanma işi


soyutlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soyutlanmak durumu

Örnek:

1. Belki biri soyutlanmaya daha az yatkın, öteki daha fazla tetikti ama mayaları galiba birdi.

1. Belki biri soyutlanmaya daha az yatkın, öteki daha fazla tetikti ama mayaları galiba birdi.


soyutlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Soyut duruma getirilmek


soyutlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soyutlaşmak durumu


soyutlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Soyut duruma gelmek


soyutlaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soyutlaştırmak durumu