Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
somurma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Somurmak işi


somurmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dudakları yapıştırıp kuvvetlice içine çekmek, emmek


sömürme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sömürmek işi


sömürmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Üretim araçları sahipleri, başkalarının emeğine ve onların yarattıkları değerlere el koymak

2. Bir ulus veya devlet, diğer bir ulusun veya devletin doğal kaynaklarından, ekonomik değerlerinden çıkar sağlamak

3. Yiyecek içeceğin hepsini birden yiyip bitirmek, silip süpürmek

4. Dudaklarını yapıştırarak soluğu ile çekip içmek

5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir kimseden veya bir şeyden haksız ve sürekli çıkarlar sağlamak

Örnek:

1. Batı, beynini sömürdüğü insanlara kendi uyruklarına sağladığı konfordan pay verip gönül alır.

1. Batı, beynini sömürdüğü insanlara kendi uyruklarına sağladığı konfordan pay verip gönül alır.


somurtabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Somurtabilmek işi


somurtabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Somurtma ihtimali veya imkânı bulunmak


somurtkan
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sürekli somurtan, asık suratlı, abus

Örnek:

1. Bütün halk cenazelerdeki gibi suskun ve somurtkandı.

1. Bütün halk cenazelerdeki gibi suskun ve somurtkandı.


somurtkanlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Somurtkan olma durumu

Örnek:

1. Bu anlaşmazlık sofra halkına bir somurtkanlık getirdi.

1. Bu anlaşmazlık sofra halkına bir somurtkanlık getirdi.


somurtma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Somurtmak işi


somurtmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Küskünlüğünü, bir şeye sıkıldığını, keyifsizliğini anlatacak biçimde yüzünü buruşturmak, surat asmak

Örnek:

1. Akşam gezintisinin suya düştüğünü anladığı için somurtmakta ve yerinden bile kalkmamaktadır.

1. Akşam gezintisinin suya düştüğünü anladığı için somurtmakta ve yerinden bile kalkmamaktadır.


sömürtme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sömürtmek işi


sömürtmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sömürtme işini yaptırmak


somurtuk
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Asık suratlı, yüzü gülmez, sıkıntılı, çekilmez

Örnek:

1. Somurtuk, buruk ve pasif bir ortamın içinde sürekli canlılığı, neşesi, sevimliliği ile manevi bir vitamin gibidir.

1. Somurtuk, buruk ve pasif bir ortamın içinde sürekli canlılığı, neşesi, sevimliliği ile manevi bir vitamin gibidir.


somurtuş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Somurtma işi


sömürü

İlgili Kelimeler:

duygu sömürüsü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sömürme işi


sömürücü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sömürüyü gerçekleştiren (kimse), sömürgen, istismarcı

Örnek:

1. O sözü edilen sömürücü patronlardan değil benim babam.

1. O sözü edilen sömürücü patronlardan değil benim babam.


sömürücülük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sömürücü olma durumu


somurulma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Somurulmak işi


somurulmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Somurma işi yapılmak veya somurma işine konu olmak

Örnek:

1. Seninki gibi altı yedi seneliği, en ince elyafına kadar rahiyası somurulmuş, artık kalbe, damağa bir şey ihsan etmeyen bayat bir çiçektir.

1. Seninki gibi altı yedi seneliği, en ince elyafına kadar rahiyası somurulmuş, artık kalbe, damağa bir şey ihsan etmeyen bayat bir çiçektir.


sömürülme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sömürülmek işi

Örnek:

1. Köylünün sömürülmesi üzerine başka oyunlar da yazılmıştır.

1. Köylünün sömürülmesi üzerine başka oyunlar da yazılmıştır.


sömürülmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sömürme işine konu olmak

Örnek:

1. Oyunun kurallarını baştan beri bilen biri olarak şimdiye kadar sömürülmemiştim.

1. Oyunun kurallarını baştan beri bilen biri olarak şimdiye kadar sömürülmemiştim.


sömürülüş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sömürülme işi


sömürüş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sömürme işi


somut

İlgili Kelimeler:

somut ad, somut isim

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Varlığı duyularla algılanabilen, müşahhas, konkre, soyut karşıtı

Örnek:

1. Taş, su, hava somut birer varlıktır.

1. Taş, su, hava somut birer varlıktır.

2. isim , isim , isim , isim , Somut olan şey


somut ad
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Beş duyudan biri veya birkaçı ile algılanan varlığın adı, somut isim: ev, deniz, ışık, ses gibi