Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sıralayabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıralayabilmek işi


sıralayabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Sıralama ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Nedensiz kuş uçmaz denir. Arasam sıralayabilirim birkaç neden.

1. Nedensiz kuş uçmaz denir. Arasam sıralayabilirim birkaç neden.

2. Sıralama becerisi bulunmak


sıralayıcı harf
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir tam çok terimlinin çeşitli terimlerinde, artan veya eksilen kuvvetlerine göre bu terimlerin dizildiği sırayı gösteren harf


sıralayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıralama işi


sıralayıverme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıralayıvermek işi


sıralayıvermek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Çabucak veya kısa zamanda sıralamak


Telaffuz : sıralayı'vermek

sıralı

İlgili Kelimeler:

sıralı cümle, sıralı ikili, sıralı oluş, sıralı sırasız, sıralı tümce, sıralı üçlü bahis

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sıralanmış, düzenlenmiş, dizili

Örnek:

1. İki yanda uzun boylu narin andızlar sıralıydı.

1. İki yanda uzun boylu narin andızlar sıralıydı.

2. Yere, zamana, konuya, yönteme uygun olan

Örnek:

1. Sıralı konuşma.

1. Sıralı konuşma.


şıralı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tadı ve suyu bol

Örnek:

1. Şıralı üzüm.

1. Şıralı üzüm.


sıralı cümle

İlgili Kelimeler:

bağımlı sıralı cümle, bağımsız sıralı cümle

Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Anlam yakınlığıyla bağlanmış cümlelerin oluşturduğu cümle, sıralı tümce


sıralı ikili
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , a ve b gibi iki elemanı öncelik sırasına göre a, b biçiminde yazarak elde edilen a, b ikilisi


sıralı oluş
Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Birbirini takip etme, epigenez


sıralı sırasız
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Yer veya zaman uygunluğu gözetmeksizin

Örnek:

1. Karısı genç, güzel bir kadındı. Sıralı sırasız ev sahiplerine gelir gider, sık sık merdivenlerde karşımıza çıkardı.

1. Karısı genç, güzel bir kadındı. Sıralı sırasız ev sahiplerine gelir gider, sık sık merdivenlerde karşımıza çıkardı.


sıralı tümce
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Sıralı cümle


sıralı üçlü bahis
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , At yarışlarında üzerine bahis konulan bir koşuda ilk üç atı sırasıyla tahmin etme biçiminde oynanan bir oyun


şıralık

İlgili Kelimeler:

şıralık üzüm

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şıra olmaya elverişli (meyve)


şıralık üzüm
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şıra yapmak için ayrılmış üzüm


sıram sıram
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sıra durumunda veya sıralanmış olan

Örnek:

1. Çocukları sıram sıramdı.

1. Çocukları sıram sıramdı.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Sırası geldikçe

Örnek:

1. İzmir'de o semtin kimi varsa hepsi o sokağa dökülmüş, damlardan sarkmış, sel boşanır gibi sıram sıram bağırıp alkışlıyorlar.

1. İzmir'de o semtin kimi varsa hepsi o sokağa dökülmüş, damlardan sarkmış, sel boşanır gibi sıram sıram bağırıp alkışlıyorlar.


sıram sıram dizilmek
Anlamı:

1. sıra veya sıralar oluşturacak biçimde yan yana, arka arkaya gelmek


Şiran
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gümüşhane iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : şi'ran

şıraölçer
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şıranın yoğunluğunu ölçmeye yarayan alet


Telaffuz : şıra'ölçer

sırası düşmek
Anlamı:

1. uygun zamanı gelmek


sırası gelmek
Anlamı:

1. bir başkasından sonra sıra birinin veya bir şeyin olmak

Örnek:

1. Bir ses, sırası gelenin adını ünlüyordu.

1. Bir ses, sırası gelenin adını ünlüyordu.

2. sırası düşmek

Örnek:

1. Hani bazen sırası geliyor da maziye merbutiyet filan diyoruz.

1. Hani bazen sırası geliyor da maziye merbutiyet filan diyoruz.


sırası gelmişken
Anlamı:

1. `fırsat düşmüşken, söz bu konudayken` anlamında kullanılan bir söz


sırasına getirmek
Anlamı:

1. uygun zamanını, fırsatını bulmak


sırasına göre
Anlamı:

1. durumun gerektirdiği gibi